değil sana bakışlarına bükük / yosunlarına takılmış kıyıya vurmuş mavna hırçınlığı kederim gri yağmurlu
yaşlandım yaşlarınla ocağında harlı alev kötü kader
önünde çocuksu peyzaj ben zamana kırgın delikanlı
sevmek böyle uzaktan eski zamanlar gibi
sen eski bir kar yağışı lapa lapa dudaklarımın anlamına
resmine bakıp dokunuyorum uzaklığına
tedavülden kalkmış romanslar gibi toz toprak
mağaraya ilk çizdiğimde öptüm dudaklarını
ateşi ilk tuttuğumda o şaşkınlık
hayatın tadı tuzu tadılacak ellerinde
ve ilk kaleyi fethedecek insanlık sırf güzellik uğruna
sen benim atlantisim kayıp okyanus duruşlu
sen en güzel arya mitolojiden çıkıp gelen deniz kızı
sağır edici yazıtlarda beyit beyit bakışların vuruşkan
sparta'da seni keşfetti insanoğlu ah güzel ütopya
ütopyalar yarattım senli zamansız ansız güzellik
kalbimin çıkrığını tutuşundur tarih
güneş ülkesi teninin ısısı eşitlik özlemi ademoğlunun
sen yokum diyorsun
gelinciğe kesiyor dünya
sen üşüdüm diyorsun
görmelerim ejderha
sen kuyuda züleyha
içinde telaşla doğan sabahtır yusuf
sen güzelliğini unutmuş güzellik
ben spartaküs güzelliğin için savaşkan
kağan işçen...
Zamansız Güzellik ve Gelincikli Ütopya
-
- Takımdan
- Mesajlar: 988
- Kayıt: Cuma, Ağustos 22, 2008 19:59
- İsim: kağan
- Konum: Adana