baykuşun gece düşleri

[baykus]

heyhat ...
son darbesini de vurur aşk
amansız bir gecenin gelmek bilmeyen sabahında
tortusu kalır acılar denizimde yalnızlığımın
son kibritin son alevinde yakarım son sigaramı
son sigarama son bir bardak şarap olsaydı dudakların
ben sarhoş
gece benden sarhoş
aynada ki ben bana benden yabancı
riyakar bir bakış gözlerimde
kendi gözlerinin içine bakmaktan korkan
nafile tükenmeyecek yüreğimin sensizlik sancısı...

toparlayabilseydim kelimeleri ,
salyası akmış dudaklarımdan...

düşkünlüğümün
dibe biraz daha vuruşumun resmidir
gecenin simsiyah çığlığında
kan çanağı gözlerim
bembeyaz yüzüm
ellerimde ellerinden kalan sıcaklığının
yavaş yavaş soğumaya yüz tutmuş
ılıman iklimi...

fena yoruyor beni
sensizliğe alıştırmak
kendimi...

mayıs 8 , 2009

son

[baykus]

gözlerimin altında ki
yorgunluk ifadesi varsayılan
hani gidişinden bana yadigar kalan
çizgiler de mi yalan ?

saçlarımda ki
her geçen gün artan
ırsi ya da değil ne farkeder
beyazlarda mı yalan ?

eğrisi doğrusu
kimin ya da kime göre
kim belirler bütün bunları
kim bilir başkasının derdini
düşmüşken kendi derdine...
sözüm ona dost bakışı
sözüm kimseye değil sadece kendime
anlamazda zaten hiç kimse
dinlemeyi öğrenmedikce...

kalbim
her geçen güne
biraz daha kırık çarpıyorsa
kanadı kırık kuş misali
ve ölüyorsa yavaş yavaş sen görmeden
ve hiç bilmeden...

sence ;

yine yalan...

se.a.

[alasara]

selçuk çok güzel yazmışsın yüreğine sağlık..

[baykus]

toplasınlar cesedimi yürüdüğüm yollardan
her günüm
ayrı bir hüzüne gebe
ve her gece ağrılarla midemde
yaşamak zor
kimseler bilmese de
boşver be
bilmesinler
hiç bilmeyenler
bilmeye çalışmak içinde
hiç çaba sarfetmesinler
üzüldüm
beni bu yalnızlığa itenler
yüzüme gülüp gülüp
çiçeğimi çiğneyenler
kimbilir çıkar benimde karanlıklarım aydınlığa
birgün gelir
görünür karanlık tünelimin ucundaki ışık
tutar elimden
yıllarca özlediğim o küçük kız...!!!

se.a.

[lonely]

artık yazmıyorsun zannetmiştim...hoşgeldin

[baykus]

hoşbuldum ama gitmemiştim hiç

[baykus]

sen hep böyle güzel mi gülersin
güze bakarken gözlerim perişan
sımsıcak bir yaz esintisi kaplar içimi
bir tebessümünde binbir alem
neye değer verdiysem
usul usul eriyip gitti gözlerimin önünden
sen de gitme diye bir sır olup kalacaksın belki de
içimin en sıcak yerinde
ve o gülüşün gözlerime çarptığı müddetçe
ben her geçen gün biraz daha fazla kapılacağım rüzgarına
hiç kimse bilmese de
sen bile...

se.a.

[baykus]

hayata bir müddet mola vermek istedim bugün
kapalı kapılar ardında
kapattım ışıkları
unuturum sandım
nerden bilirdim
unutmak istediklerim
tek tek geçiverdi gözlerimin önünden
bir saniyede
binbir düşünce
bir an bile kurtulmak mümkün değil mi
söyle...

cenneti hayal edip
hep yanmak
sensizliğin cehennemvari günlerinde
bu benim mi
kaderim mi
öyle ise ben yokum...

oysa cennet
ellerinin yumuşaklığındaydı
öyle bilirdim
gözyaşların ellerimi ıslatırken
şimdi gözyaşlarım
kendine yetmeyen bir kuru derede
akıp gidecekse ben yokum...

hayata bir müddet mola vermek istedim bugün
benden aldıklarınız siz de kalsın
ben yokum...

se.a.

[baykus]

Yeterince dağıtmışım kendimi
Bir`boşuna` nın peşinde
Şimdi toparlanma vakti
Benden geçti sevgilim
Artık ben sana sadece
`geçmiş olsun`um...


Selçuk Aydın...