mini paylaşımlar..

[eskicihusen]

zamanın birinde güzelmi güzel yakışıklımı yakışıklı bir prens yaşarmış, bu prens öylesine yakışıklı ve kendini beğenirmiş ki her gün ormandan geçerek nehre gider nehir kenarında kendine bakarmış, günler günleri kovalamış ve derken bir gün nehire bakarken dengesini kaybeden prens bir anda nehirin derin sularında buluvermiş kendini, orman sakinleri bu duruma çok üzülmüşler ve toplanıp nehir başına; nehir kardeş aramızda en çok ve en yakından sen gördün prensi, bize onu anlatırmısın demişler;
nehir dona kalmış hatırlamaya çalışssada prensin yüzü bir türlü aklına gelmemiş, uzun bekleyişten sonra nehir: prens her gün buraya gelip kendini seyrederken bende prensin gözlerindeki kendi yansımama bakıyordum ne kadar güzelim diye düşünüyordum inanın hatırlamıyorum prensin yüzünü,demiş.

[eskicihusen]

Eskiden yeterdim kendime
Artardım bile
Şimdi ne yapsam nafile! ...
Ve
Kim demiş ´can eskimez´ diye
Bu can tedirgin tende
Can da eskimiş
Ben de..

Bedri Rahmi Eyüboğlu

[eskicihusen]

Dün bir şarap şişesine takıldım

Sen gibiydi..

Ya içecektim

ya da kırıp

damarlarımı kesecektim...

---------------
turkce-ye-uygun-yazim-dili-ve-kelimeler ... t3569.html

[eskicihusen]

Bakarken,
veda eder gibiyken...

Yüzün kalmıştı gözlerimde.

Hatıran kalmıştı,
ellerimde, kalbimde...

İzin kalmıştı, rujun kalmıştı,
giderken veda ettiğin aynamda...

[eskicihusen]

bedenim mi yalnızlığa alıştı
yüreğim mi sevgisizliğe
bu kadar zormuydu sevebilmek

[eskicihusen]

sebebsiz değildir elbet
bu derinden ve sessiz
ama genede sensiz ağlamalarım
zaten sen olsaydın yanımda
ağlarmıydım kederden
sende sende sebebsiz gitmemişmiydin
yıllar geçsede cevabını bulamadığım
on puanlık soru gibi kaldı
nedenlerin anlam veremediğim nedenlerin
şimdi joker hakkım da kalmadı
anlamsız sorulara anlam yüklemeden
sessizce ağlar oldum
ve biliyormusun kendimden bile saklar oldum
sensizliğe ağlamalarımı

[eskicihusen]

ay sonsuzlukta gizem..
hüznün saklı gölgesidir
alacası düştüğünde gecenin

sokaklar loş karanlık
kaldırımda sessiz bir ezgi
dolaşır durur başıboşluklar...

ve kaybolur
anlık gelen mutluluklar...

ay sonsuzlukta gizem...
nirvana yolculuklar
ulaşılmazlığa giden...

yok yolcusu bu zamane
yüreğimin yangınlarında
yanıp küllenen...

onca umut sızısı
ve boş kalan bir elin acısı...

unutulmuşluk senin gözlerinde
gerisi boş gerisi anlamsız..
ve unutulmuşluk varlığından uzak,
kör gecelerinde göğün
yüreğime kalan sız...

yalnızlık..
gece karanlığının kızıllığıyla saçlarına düşen ay gölgesi..
dokun..
ve rengi
sessizlik...
berrak düşleri..
çığ..

koparsa fırtınalar öncesi...
ve yağmur...
gözlerin sığ...
nemi yanaklarında hala sıcak
ve dudaklarında o kırılgan tebessüm..
içinda yangın ve zemheri
yandıkca..
yandıkca...
sensizlik...
sadece bu ateşin külleri...
geçmiş...
zamanın alaca karanlığıyla
kaç geceleri devirmişliğimiz
bölünüşlüğü uykusuzluklar arasında
yoksun...

27 Nisan 07

EFRAL
...

[eskicihusen]

...
ya rakı şişesindeki balık olucaktım yada cigaradaki ot
ya kafayı bulacaktım yada kaybedecek
en iyisi ne balık olayım nede ot
sen sen omaya devam et ben benliğimde kalayım...

[eskicihusen]

...
ekmek oldu sekizyüz
buğusu da gitti
sıcaklığı da
ürkek bakışlarımda da kayboldum
sende de kayboldum
yüzüm kızardı hasta mısın dedin
bana her zamanki gibi
dostun kaybolmayan sıcaklığı kaldı
....