Nerelerdeyim şuan bilmiyorum, öylesine sessizliğe büründü ki yüreğim herşey sanki bir nefes alıp verişi kadar kısaldı.Öylesine derin ki kanayan yaralarım, öylesine öksüzüm ki içimi çektikçe bin parçaya bölünüyorum...
Gelişimle gidişim çok sessiz oluyor, sanki sürgünde yüreğim, sanki prangalar vuruldu yüreğime, neyi istediysem daha bulmadan kaybettim!..Yüzümde hep rüzgarın vurduğu ürpertiler kalıyor.Suskun, çaresiz ve savunmasızım.Yapayalnız kalmışım çıplak yüreğimle.Ne bir gelen var ne de yüreğime sarılan.Ölümle yaşam arasında kararsızım, ölüm kurtuluş mu? Yaşam neyin karşılığı? Neden hep kahır dolusu ağlarım, neden hep gözlerim yaşlı, neden acılar kipriklerimde asılı kalır, sancılar yüreğimi kemirir, soğuklar iliklerime kadar işler, neden sıcacık bir kol boynuma sarılmaz, neden üşüyen yüreğimi sıcacık bir yürek sarmaz?
Belki de suçlu benim, belki de kendimi anlatamıyorum yada duygularımı dile getiremiyorum, belki de suçlu aşktaki seçimler!..Bak yine sustum, yine yaşlandı gözlerim.Yaşlı gözlerimle kimin omzuna yaslanabilirim.
Bir nefes gibi susmalıyım yoksa bu acılar beni boğacak.Başımı kaldırıp aynaya bile bakmaya korkar oldum!..Biliyorum aynaya baktıkça sorgular başlayacak, anlatamadıklarımın hesabı sorulacak.Oysa anlatmaya kelimeler yetmez, anlatacak sözcükler bulunmaz anlatmak istesemde!..
Ben hep başkasının bilmediği, duymadığı dilde konuşuyorum susarak!..Çok şeyler anlattım susarak kim anladı, kim duydu!
Konuşan insanın gözleri yaşarınca susar, sustukça anlatamadıklarını da dile getirirmiş.Bende hep susarak dile getirdim aşkımı, sevdamı ama hep susarak dile getirdim...Kim anladı, kim duydu!
Aşk sağırdı...anlamadı beni, duymadı suskunluğumu, kulak vermedi sessizliğime...Aşk anlamadı beni!..
Suçludur Aşk
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
-
- Üye
- Mesajlar: 382
- Kayıt: Salı, Nisan 3, 2007 11:02
- İsim: selçuk
- Konum: Rize
Re: Suçludur Aşk
Sustum kimseyle konuşmadım,herkes bişeyler sordu ama ben sadece onlara anlamsız bir şekilde baktım sadece baktım..
Sevgi bir insanı bu kadar mı uzaklaştırır hayattan,bitiriverir herşeyi bir çırpıda..Zor bir duyguydu suçlu benmiydim yoksa o mu???Ey aşk!neden karıma çıktın ve beni hayata küstürdün neden???Ben kendi dünyamda yaşayıp giderken neden benim dünyamı yıktın??Suçlusun işte!Karşıma çıkmamalıydın..Şimdi kime baksam seni hatırlıyorum kime baksam yeni düzeltmeye çalıştığım dünyamı yıkacaklar diye korkuyorum kime baksam acı görüyorum..Ne olur yardım edin demeye bile korkuyorum o bile acı veriyo bana.Suçlusun aşk benim dünyamı yerle bir ettin..!!!!!
Sevgi bir insanı bu kadar mı uzaklaştırır hayattan,bitiriverir herşeyi bir çırpıda..Zor bir duyguydu suçlu benmiydim yoksa o mu???Ey aşk!neden karıma çıktın ve beni hayata küstürdün neden???Ben kendi dünyamda yaşayıp giderken neden benim dünyamı yıktın??Suçlusun işte!Karşıma çıkmamalıydın..Şimdi kime baksam seni hatırlıyorum kime baksam yeni düzeltmeye çalıştığım dünyamı yıkacaklar diye korkuyorum kime baksam acı görüyorum..Ne olur yardım edin demeye bile korkuyorum o bile acı veriyo bana.Suçlusun aşk benim dünyamı yerle bir ettin..!!!!!
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Suçludur Aşk
Aslında bu durumlarda Aşk'a yükleniyoruz sitem ediyoruz sanırım biz işin kolayına kaçıyoruz be Selçuk.Daha önce bir yazımda da söylemiştim ben bunu; Aşk öyle kolay kolay yaşanılacak bir duygu değil.Acısı da olmalı elbette ki Aşk acıyla harmanlaştıkça kıymeti bilinir...Arada bir gözyaşı dökeceksin aşk için.Aşk diyor ''beni güzel günde yaşamasını biliyorsun da benden ayrılınca neden bana lanet yüklüyorsun?'' haklı değil mi? Aşkını içinde de yaşayabilirsin illa ''O'' yanında mı olmalı bunun için?Aşk'ın acısını bile yüreğinde hissederken aşkla kavrulur harmanlanırsın işte o zaman sen aşka herkesten daha fazla kıymet verirsin.İşte bu seni herkesten farklı kılar Selçuk
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Suçludur Aşk Ama Aslında Vazgeçilmezimizdir...
Kişi yaşamalıdır aşkı ölesiye.Hele acıysa!..Aşk girdi mi araya insan acıya da doymaz olur.Bırakır kendini, çırpınmaz bile.Kurtulamayacağını bilir.Kim kurtulmuştur ki bugüne kadar aşk acısından.Kim?
Aşk değil mi bu varsın acıtsın deriz.Neler çekeriz uğruna neler feda ederiz.Ama o ne yapar, gelişinde nasıl sevindirdiyse sizi ''sen sevin şimdi.Nasılsa gideceğim.Hemde öyle kaçıracaksın ki beni herkes gibi elinden, acıycak sonunda canın senin de...''
''Aşk varsa acıda vardır...''der şair...Aşkın değişmez kuralıdır bu.Kaybolmak isteyeceksin o gözlerde nafile.Oraya da zehrini sarmıştır aşk.
Ama her şeye rağmen güzeldir!..Ona dokunmak, gözlerine bakmak, onun için heyecan duymak...O denilince akan sular durur.Ordaki herkes beyaz, o kırmızı olur.Onunla konuştuklarınızı eve gelince kapıyı kapatıp çekilip odanıza bir bir tekrarlamak size en heyecan verendir.Şunu şöyle deseydim, böyle yapsaydımlar tekrarlanır durur aklınızın ondan arta kalan biryerlerinde.Sizi sarıp sarmalar şefkatlice, yumuşacık aşk denen o hoş şey.Mutlu olursunuz!..
Gözlerinizden duygu akar...Kulaklarınız aşk nameleri arar sürekli...Her saniye hücreleriniz yenileniyormuş gibi hissedersiniz.Çiçekler de bundan nasibini alır tabi.İşte aşk bu ve bizim anlatamayacağımız ve farkına varamayacağımız hislerle doludur.Ha sürekli yediğiniz ve annenizin şikayetçi olduğu tırnaklar da tarih olmuştur.
Çünkü AŞK; insanoğlunun sahip olduğu en güzel armağandır!..Her insan aşkla birlikte kendini dünyanın en şeker insanı hisseder...
Bu yüzden tüm acılara, çıkmazlara, dolambaçlara rağmen hala o eski masalı özlemle anıyor ve yaşamaya can atıyoruz!..
AŞK; vazgeçilmezimizdir aslında!..
Aşk değil mi bu varsın acıtsın deriz.Neler çekeriz uğruna neler feda ederiz.Ama o ne yapar, gelişinde nasıl sevindirdiyse sizi ''sen sevin şimdi.Nasılsa gideceğim.Hemde öyle kaçıracaksın ki beni herkes gibi elinden, acıycak sonunda canın senin de...''
''Aşk varsa acıda vardır...''der şair...Aşkın değişmez kuralıdır bu.Kaybolmak isteyeceksin o gözlerde nafile.Oraya da zehrini sarmıştır aşk.
Ama her şeye rağmen güzeldir!..Ona dokunmak, gözlerine bakmak, onun için heyecan duymak...O denilince akan sular durur.Ordaki herkes beyaz, o kırmızı olur.Onunla konuştuklarınızı eve gelince kapıyı kapatıp çekilip odanıza bir bir tekrarlamak size en heyecan verendir.Şunu şöyle deseydim, böyle yapsaydımlar tekrarlanır durur aklınızın ondan arta kalan biryerlerinde.Sizi sarıp sarmalar şefkatlice, yumuşacık aşk denen o hoş şey.Mutlu olursunuz!..
Gözlerinizden duygu akar...Kulaklarınız aşk nameleri arar sürekli...Her saniye hücreleriniz yenileniyormuş gibi hissedersiniz.Çiçekler de bundan nasibini alır tabi.İşte aşk bu ve bizim anlatamayacağımız ve farkına varamayacağımız hislerle doludur.Ha sürekli yediğiniz ve annenizin şikayetçi olduğu tırnaklar da tarih olmuştur.
Çünkü AŞK; insanoğlunun sahip olduğu en güzel armağandır!..Her insan aşkla birlikte kendini dünyanın en şeker insanı hisseder...
Bu yüzden tüm acılara, çıkmazlara, dolambaçlara rağmen hala o eski masalı özlemle anıyor ve yaşamaya can atıyoruz!..
AŞK; vazgeçilmezimizdir aslında!..
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Suçludur Aşk
Ben yüreğimi kaybettim yüreğinde...
Sensizlikte bir yanım uçsuz bucaksız umman.
Bir yanım karanlıkta boğulmuş kör duman.
Tut ellerimden, tutmazsan eğer;
Gökten kayan ıslak yıldızlar gibi
Düşeceğim fırtınanın çileli koynuna.
Tutmayacaksan üşüyen ellerimi
Üfle;
Karanlığa yakılmış yüreğimin suskun kandillerini.
Saçının tellerinden ör darağacımın urganlarını.
Ben yüreğimi kaybettim yüreğinde...
Sensizlikte bir yanım acıya yoğrulmuş çile.
Bir yanım ayrılığın sancısında ölüme gebe.
Tut ellerimden, tutmazsan eğer;
Ayazda bir soluk arayan nazlı yapraklar gibi
Düşeceğim çorak toprağın elemli yakasına.
Tutmayacaksan üşüyen ellerimi
Sal üzerime;
Ateşte sönmüş yüreğinin aç nehirlerini.
Rüzgarınla kır, baharlarımın taze dallarını.
Ben yüreğimi kaybettim yüreğinde...
Sensizlikte bir yanım sel olur akar yalnızlığa.
Bir yanım ateş olur parlar zifiri karanlığa.
Tut ellerimden, tutmazsan eğer;
Gidenleri dönmeyen hasret limanı gibi
Düşeceğim zemheriye bürünmüş ayrılığın çivili tabutuna.
Tutmayacaksan üşüyen ellerimi
Dudaklarıma sür;
Sonsuzluğu müjdeleyen ayrılığın zehrini.
Soğuk kurşunları öp
Kanayan dudaklarınla öp ki;
Kurşunları yetim gönlüm onur bilsin!..
Sensizlikte bir yanım uçsuz bucaksız umman.
Bir yanım karanlıkta boğulmuş kör duman.
Tut ellerimden, tutmazsan eğer;
Gökten kayan ıslak yıldızlar gibi
Düşeceğim fırtınanın çileli koynuna.
Tutmayacaksan üşüyen ellerimi
Üfle;
Karanlığa yakılmış yüreğimin suskun kandillerini.
Saçının tellerinden ör darağacımın urganlarını.
Ben yüreğimi kaybettim yüreğinde...
Sensizlikte bir yanım acıya yoğrulmuş çile.
Bir yanım ayrılığın sancısında ölüme gebe.
Tut ellerimden, tutmazsan eğer;
Ayazda bir soluk arayan nazlı yapraklar gibi
Düşeceğim çorak toprağın elemli yakasına.
Tutmayacaksan üşüyen ellerimi
Sal üzerime;
Ateşte sönmüş yüreğinin aç nehirlerini.
Rüzgarınla kır, baharlarımın taze dallarını.
Ben yüreğimi kaybettim yüreğinde...
Sensizlikte bir yanım sel olur akar yalnızlığa.
Bir yanım ateş olur parlar zifiri karanlığa.
Tut ellerimden, tutmazsan eğer;
Gidenleri dönmeyen hasret limanı gibi
Düşeceğim zemheriye bürünmüş ayrılığın çivili tabutuna.
Tutmayacaksan üşüyen ellerimi
Dudaklarıma sür;
Sonsuzluğu müjdeleyen ayrılığın zehrini.
Soğuk kurşunları öp
Kanayan dudaklarınla öp ki;
Kurşunları yetim gönlüm onur bilsin!..
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Suçludur Aşk
Gelmeyeceğini bile bile, inatla sana kurdum saatlerimi.Hep bir eksik yanım var seninle tamamlanmayı bekleyen.Ben seni bekledikçe geçmiyor zaman.Saatlerin tik-takları gece ilerledikçe daha da artıyor.Hatta kulağımda hiç sevilmeyen şarkılar gibi çınlayıp duruyor.Sana kurdum saatlerimi.Saatler ilerlemiyor.Biliyorum ordasın, duyuyorsun, feryatlarımı, figanlarımı!..Biliyorsun kalbimde bitmeyecek sevgin var.Hep bu yanımı kullanıyorsun zaten.Sevdikçe arsız bir sarmaşık gibi dolanıyorsun tüm bedenime.Zehirli bir sarmaşık senin sevdan.İnadına kırıcı, inadına yok edici!..
Gel gör ki; bir ben var benim içimde; senin hiç tanımadığın, tanımak bile istemeyeceğin.Gururum var; herşeyi acımadan yok edecek kadar güçlü, benden daha da yok edici bir gururum var.İnan onun pençesinde hiç kıvranmak istemezsin!..Senin benim kalbimi küçük gören erkek yüreğinin bile gücü yetmez ona.Onun yok ediciliğinde kaybolmak istemezsin...
Ben sende yeni doğmuş bir bebeğin kokusunu bulmuştum, kokladıkça ciğerlerime kadar işleyen.Nefes almama sebep bildim bebek kokunu.Şimdi ise kaybolmuş bebek kokun!..Şeytandan ödünç alınmış bir koku kaplamış tüm bedenini...
Çoktan bakirliğini kaybetmiş bedenin arınmalara muhtaç kalmış.Tüm varlığını harcamışsın, bilinmeyen, tanınmayan bedenlere...Üzgünüm affedemem seni!..İhanetinin bedeli ödenmeli.Ne kadar uğraşsan çıkmaz üstünden ihanetin kokusu...
Sana kurdum saatlerimi...Gelmeyeceğini bile bile.Bu sefer Aşk için kurmadım saatleri, gelişinde sana sarılıp da, ciğerlerime kadar çekmeyeceğim kokunu.Küçük oyunlar oynamayacağım seninle...Değil mi ki sen gittin ellere, değil mi ki ben diye hiç bilmediğin tenleri ısıttın gizlice!..Değil mi ki adımı sayıklayıp da, uyandın tanımadığın yataklarda...
İstemem artık!..Kirlenmiş; Aşkımıza bakir kalamamış tenini.Git günahlarını affedecek kendin gibi birini bul...
Nefretim aşkımdan büyük bu gece...Ben sana kurdum saatlerimi.Ama cesaretini toplayıp da gelme yanıma...
Ben içime bir tohum ektim sen gittikten sonra.Akıttığım her bir damla gözyaşımla suladım o tohumu.O tohum yeşerdi!..Güzel bir çiçek oldu, her dalında yeni bir ümit oldu, her çiçeği bir umut oldu tomurcuklandı.Adını AŞK koydum!..
Küllerimden doğdu, içimde yeşerttiğim bir tohumdu, şimdi ise çiçek oldu.AŞK bu gece sana kurdum saatlerimi.Geleceğini bile bile.Arındı ruhum gidenden kalanlardan...Aşk sana kurdum saatlerimi, elbet geleceksin!..
Gel gör ki; bir ben var benim içimde; senin hiç tanımadığın, tanımak bile istemeyeceğin.Gururum var; herşeyi acımadan yok edecek kadar güçlü, benden daha da yok edici bir gururum var.İnan onun pençesinde hiç kıvranmak istemezsin!..Senin benim kalbimi küçük gören erkek yüreğinin bile gücü yetmez ona.Onun yok ediciliğinde kaybolmak istemezsin...
Ben sende yeni doğmuş bir bebeğin kokusunu bulmuştum, kokladıkça ciğerlerime kadar işleyen.Nefes almama sebep bildim bebek kokunu.Şimdi ise kaybolmuş bebek kokun!..Şeytandan ödünç alınmış bir koku kaplamış tüm bedenini...
Çoktan bakirliğini kaybetmiş bedenin arınmalara muhtaç kalmış.Tüm varlığını harcamışsın, bilinmeyen, tanınmayan bedenlere...Üzgünüm affedemem seni!..İhanetinin bedeli ödenmeli.Ne kadar uğraşsan çıkmaz üstünden ihanetin kokusu...
Sana kurdum saatlerimi...Gelmeyeceğini bile bile.Bu sefer Aşk için kurmadım saatleri, gelişinde sana sarılıp da, ciğerlerime kadar çekmeyeceğim kokunu.Küçük oyunlar oynamayacağım seninle...Değil mi ki sen gittin ellere, değil mi ki ben diye hiç bilmediğin tenleri ısıttın gizlice!..Değil mi ki adımı sayıklayıp da, uyandın tanımadığın yataklarda...
İstemem artık!..Kirlenmiş; Aşkımıza bakir kalamamış tenini.Git günahlarını affedecek kendin gibi birini bul...
Nefretim aşkımdan büyük bu gece...Ben sana kurdum saatlerimi.Ama cesaretini toplayıp da gelme yanıma...
Ben içime bir tohum ektim sen gittikten sonra.Akıttığım her bir damla gözyaşımla suladım o tohumu.O tohum yeşerdi!..Güzel bir çiçek oldu, her dalında yeni bir ümit oldu, her çiçeği bir umut oldu tomurcuklandı.Adını AŞK koydum!..
Küllerimden doğdu, içimde yeşerttiğim bir tohumdu, şimdi ise çiçek oldu.AŞK bu gece sana kurdum saatlerimi.Geleceğini bile bile.Arındı ruhum gidenden kalanlardan...Aşk sana kurdum saatlerimi, elbet geleceksin!..
-
- Takımdan
- Mesajlar: 661
- Kayıt: Salı, Şubat 14, 2006 16:17
- İsim: Ahmet
- Konum: İstanbul
Re: Suçludur Aşk
Gurur da başka bir şeytan oyunu bence.
Ben de inanıyorum, geleceksin!
Ben de inanıyorum, geleceksin!
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Suçludur Aşk
Evet gurur da başka bir şeytan oyunu Ahmet ama gurur da olmadan olmuyor işte.Şimdi denilecekki ''aşk'ta gurur olmaz!..'' Valla öyle de bir güzel olur ki.Bu yazıda bir ihanetten bahsediyorum.Kim bir ihaneti affedebilir ki? Bence hiç kimse...Aşk; acıyla yenilen bir tatsa, ihanet; o aşkı öldürüyorsa, geriye kalan tek şey bir avuç bile olsa yürekli bir gururdur!..
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Suçludur Aşk
Süresi kişilere bağlı yolculukların adına sevda dedik.Belki de ilişki.Kalkış noktası bilinmeyen aslında çokta önemli olmayan, ama varış noktasının herhangi bir ilçenin nikah dairesinde bitmesini arzulayan güzergahlara sahipti bu yolculuklar...
Herkesin kendi durağında beklediği, vakit gelince de tabiri caizse gözü kapalı bindiği araçlarla doluydu yollar.Beklenilen durakların önü hep asfalttı ama aşkın belediye başkanı Eros bütün yolları da asfalt yapmamıştı.Belki cimriliğinden belki de öyle olması gerektiğinden.Kimi yollar bozuktu ve insanın içini dışına çıkarırdı...
Ve tamahkardı insanoğlu.Gelemiyordu zora, çabuk pes ediyordu.Oysa peşin vermişlerdi yol paralarını ve son durak mutluluktu!..
Herkesin kendi durağında beklediği, vakit gelince de tabiri caizse gözü kapalı bindiği araçlarla doluydu yollar.Beklenilen durakların önü hep asfalttı ama aşkın belediye başkanı Eros bütün yolları da asfalt yapmamıştı.Belki cimriliğinden belki de öyle olması gerektiğinden.Kimi yollar bozuktu ve insanın içini dışına çıkarırdı...
Ve tamahkardı insanoğlu.Gelemiyordu zora, çabuk pes ediyordu.Oysa peşin vermişlerdi yol paralarını ve son durak mutluluktu!..
-
- Takımdan
- Mesajlar: 661
- Kayıt: Salı, Şubat 14, 2006 16:17
- İsim: Ahmet
- Konum: İstanbul
Re: Suçludur Aşk
Haklısın konu ihanet olunca affetmek zor ama gururundan değil, ilişki devam etmeyecek diye. Bence gurur, mütevazi birine yakışmıyor, çünkü o da insanın benilğine hitap ediyor. "Ben buna katlanamam benim gururum var" değil de "bu ilişki bu şekilde yürümez, kusura bakma" demek var. Gurur yapmak; daha çok böbürlenmek yada tekrar küçük duruma düşme korkusu gibi geliyor bana. Yine tam anlamıyla tanımlayabilmiş değilim ama kötü birşey olduğu kanısındayım.
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Suçludur Aşk
Bu konuda bahsetmek istediğim şey gururda böbürlenmek değil kesinlikle.Affetmek konusunda gurur öyle yada böyle işin içine giriyor.Ne kadar seversem seveyim hatta onsuz olamayacağım biri olduğunu düşünsem konu ihanet olsa gurur yaparım hemde sonuna kadar ki zaten ihanet varsa tek taraflı aşk varmış derim ortada.Ne kadar affedilmek için uğraş versede olmaz zaten, bitmiştir.
-
- Takımdan
- Mesajlar: 661
- Kayıt: Salı, Şubat 14, 2006 16:17
- İsim: Ahmet
- Konum: İstanbul
Re: Suçludur Aşk
Serap affedilsin yada affedilmesin, gurur bence iyi bir şey değil. Dediğim gibi gururun tanımını yapamadım. Belki senin bahsettiğin gururla benimki farklı şeyler. Bence yine de gurur olumsuz bir kavram, tekrar küçük duruma düşme korkusu ve kibirlenmeye yakın.
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Suçludur Aşk
Ahmet şimdi gurur abidesi gibi görünmeyeyim de gurur yapacağım yerler de vardır elbet ama tabiri caizse gururla kolkola gezen biri de değilim yani Bir yerde kötü ama bir yerde de olması gereken bir duygu.Sadece ilişkiler yönünden bahsetmiyorum bu duygudan.Neyse sonuç olarak elbette gurur yakıcı bir duygu.
-
- Üye
- Mesajlar: 178
- Kayıt: Cumartesi, Ağustos 2, 2008 12:15
- İsim: gonca
- Konum: İstanbul
Re: Suçludur Aşk
Ablam sana katılıyorum gurur bazen gereklidir.. Yakıcı olan gurur Ahmet abinin de söylediği gibi kibirlenmektir ama bir aldatma karşısında ah ben kibirli olmayayım gurur yakıcıdır affedeyim gitsin de diyemeyiz dimi?
-
- Takımdan
- Mesajlar: 661
- Kayıt: Salı, Şubat 14, 2006 16:17
- İsim: Ahmet
- Konum: İstanbul
Re: Suçludur Aşk
Aslında doğru söylüyorsun Serap, gurur da bir duygu ve duyguları kontrol etmek zor. Ben de çözemedim zaten ne olduğunu. En iyisi boşverelim, kendi haline bırakalım
Affetme konusuna gelince Gonca'nın dediği gibi affetmek zor. Zaten kime sorsan affetmem der. Ben de boynuzlansam büyük ihtimal ben de affetmem. Ama karşı tarfatan çaba görünce ve çocuk da olunca işler değişebilir.
Affetme konusuna gelince Gonca'nın dediği gibi affetmek zor. Zaten kime sorsan affetmem der. Ben de boynuzlansam büyük ihtimal ben de affetmem. Ama karşı tarfatan çaba görünce ve çocuk da olunca işler değişebilir.