YyilmazZ'ın Şiirleri

Makaleler, Yazılar, Şiirler ve sizin şiirleriniz.
Ayrıca bu panomuzu blog web günlüğü gibi kullanacağız. Lütfen yalnızca kendi yazı, şiir vb yazıları paylaşın.! Başkalarına ait eser ise; lütfen not düşün.
YyilmazZ

YyilmazZ'ın Şiirleri

Mesaj gönderen YyilmazZ »

Kendime ait bütün şiirleri bu başlık altında paylaşacağım.


Buyrun ilk paylaşımla başlıyorum...



Hayat...

Hayat…
Bir film kahramanına bağlanmak gibi, en baştan izlersin her şeyini filmin, mutlaka karakterlerden birisi daha çok ilgini çeker. Aslında herkesin dikkatini aynı karakter daha çok çeker, çünkü film bu şekilde tasarlanmıştır ama olur ya, belki de en az rolü almış karakter de kendinden bir parça bir şey görmüşsündür, bir film kahramanına bağlanmak gibi aptalca hatalar yapabilirsin. Film biter, belki o karakter mutluluğa ulaşmıştır, belki ölmüştür, belki en üzgün o karakterdir, fakat film bitmiştir, seninle olan tüm bağlantısı sona ermiştir, sen sadece izleyicisindir, tasarının değil içine aslında dışına bile dâhil olmamışsındır. O filmi baştan, baştan ve en baştan, defalarca izleyebilirsin. Bir film kahramanına bağlanmışsındır, o senin hayatının bir parçası olmuştur belki, fakat o aslında yoktur bile, bu yüzden farkına bile varamaz senin, hayat, bir film kahramanına bağlanmak gibi en aptal hataların yapılabileceği bir yerdir.

Hayat…
Belki de bir film kahramanına bağlanamayacağın bir yerdir, hiçbir şey fark etmez, kendini hiçbir yere ait hissetmezsin, korktuğunda arayabileceğin kimse yoktur, yalnızsındır, aslında istediğin tek bir kişidir, fakat kimseye bağlanamamışsındır, bağlansan da reddetmişsindir. O rolle teması olan herkesi zaman içinde kıskanmaya başlamışsındır çünkü hayat, yalnızlık ve kalabalığın çelişkisi içinde, bir şeylerin ya da birilerinin ilgini çekmesini beklemekle geçer, birisi çekemezse, sen bir şeye yönelirsin, ya da genelde birisi çeker zaten, fakat sonu hep hüsrandır. Hüsrandır, asla kendini güvende hissedemezsin, korkarsın, aslında korktuğun şey, korktuğunda birisini arayamayacak olmaktır, aslında korkacak bir şey yoktur bile, bu düşünce, bir film kahramanına bağlanmak kadar saçma ve çocuksudur. Sonunda yorulursun, filmi baştan ve en baştan tekrar izlersin. Hayat, bir film kahramanına bağlanmaktır, seçtiğin kahraman, en küçük role de sahip olsa, en büyüğü o dur. İşte hayat, bu kadar çocuksu ve bu kadar masum duyguları yitirip, daha farklı şeylere üzülmeyi öğrendiğinde başlar. Çünkü çocuksu duygular masumluk demek olsa da, masumluk çocukluk demek değildir, bir film kahramanına bağlanmaktır en çocuksu hata.

Hayat…
Aynı anda aynı şeye farklı iki duygu beslemektir. O filmi izleyip o karakteri tanıya bilediğine sevinirken, o karakteri aslında tanımamış olmaya üzülmektir, bazıları hiçbir zaman bu kadar çelişkili duygular barındıramazken, en büyük rolleri kapabilirler. Fakat sen, su içerken bile birçok duyguyu aynı anda barındırsan da ve bunların sebepleri bile çelişkili olsa da, çocuksundur işte büyümen gerekir. Aslında çocuk değilsindir, en büyük sapkınlıkları yaşamışsındır. Birçok şeyi görmüşsündür, fakat sırf bu kahramana bağlanmak, seni çocuk yapar, işte hayat budur, genelde de zaten sana bir rol verildiğinde, heyecandan sapıtırsın ve muhtemelen yine yapmaya çalıştıklarının değil de, yaptıklarının önemi olduğu için hikâye sona ermesin diye, oyundan çıkartılırsın. İşte her şey, bir filmle başlar ve bir filmle biter, fakat sorun şudur ki; o film birkaç kez oynamıştır hayatında, oturmaması gereken bir konuma oturmuştur, işte budur hayat…

Hayat…
Küçük yalanlara inanmak istemekle geçer bazen, gece olur, ev halkı yatacaktır. Senin ise uykun yoktur, ev halkına sorarsın, “yatıyor musunuz?” aslında bu “yatmayın,” demektir. Karşı taraf bunu anlar zaten, “uyuyamazsam kalkarım,” der. Bu da aslında “Seninle oturmak isterdim ama üzgünüm…” Anlamına gelir, yapabileceğin bir şey yoktur, oturur yine aynı filmi izlersin, uyku düzeni bile tuhaflaşmıştır, 24 saat içinde, iki tane dörder saatlik uykuyla uyuyorsundur, birisi güneş doğduktan sonra, bir tanesi güneş battıktan sonra. Her ne olursa olsun, yalnızlık geride kaldığında üzülmesi gerekir insanın, o çok farklıdır çünkü fazla da bağlanmamak gerekir tabii, çünkü kendini küçük yalanlara inanmaya programlar insan, işte o yalanların en başındaysa, o film kahramanının gerçek olacağı yatar. Ve gün gelir, bu yalan ortaya çıkar, kişi bir profesör olmuştur, çünkü başka bir kişi ilgisini çekememiştir ve kişi kendini bir şeye yönlendirmiştir… Ve belki de o kişi yalan söylemeyi bile özlemiştir, çevresinde ne yalan söylemesini gerektirecek bir olay dönüyordur, ne de yalan söyleyebileceği bir arkadaşı vardır. İşte bu yüzden her şey, bir filmle başlar ve bir filmle biter…

Mehmet Yılmaz BAYRAM
En son YyilmazZ tarafından Perşembe, Ağustos 9, 2007 19:08 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
marziye
Üye
Üye
Mesajlar: 361
Kayıt: Cuma, Eylül 1, 2006 17:15
İsim: marziye
Konum: İstanbul

Re: Hayat

Mesaj gönderen marziye »

öncelikle aramıza hoşgeldin mehmet.
bunu sen mi yazdın?? evetse kalemin çok kuvvetliymiş tebrikler, hayırsa alıntı yapacağın şeyleride çok başarılı bir incelikle seçiyorsun demektir, o halde tekrar tebrikler. çok beğendim
YyilmazZ

Re: Hayat

Mesaj gönderen YyilmazZ »

Çok teşekkür ederim, hoşbulduk. Burada güzel vakit geçirebileceğime çok içten inandım. Yazı bana ait. Daha bir kaç tane var ama ani bir tavırla çok fazla başlık açmaya çekiniyorum. Kendine ait bir başlık açıp orada kendi şiirlerini yayımlamakta mümkün değilmiş. Bekliyorum işte her gün bir tane eklesem bir şey olur mu acaba diye de düşünüyorum. Tekrar teşekkürler. Birileri yazılarıma yorum yaptıkça gerçekten büyük bir duygu yoğunluğu yaşıyorum...
iceberg
Üye
Üye
Mesajlar: 122
Kayıt: Salı, Mayıs 15, 2007 18:31
İsim: Bulent

Re: Hayat

Mesaj gönderen iceberg »

Tebrikler...Gerçekten çok güzel ifadeler.

Yeni yazılarını ve şiirlerini burada görmekten şahsen mutlu olacağımı bilmeni isterim....

Hoşgeldin...:)
Kullanıcı avatarı
sinan
Admin
Admin
Mesajlar: 2187
Kayıt: Çarşamba, Eylül 29, 2004 22:30
İsim: Sinan
Konum: İstanbul

Re: Hayat

Mesaj gönderen sinan »

mehmet, şiirlerini/yazılarını tek başlıkta da toplayabilirsin sanırım. demek istenilen; kategori oluşturma olayı yok. bu başlık altında mesajlar şeklinde ayrı ayrı ekleyebilirsin.

başarılar.
~
ansızın gelecek gibisin..
YyilmazZ

Bana Adını Söyler Misin?

Mesaj gönderen YyilmazZ »

Bana Adını Söyler Misin?

Uzun bir sokak, herkes oradan yürüyor, her gün, aynı saatlerde. Aynı filmi yeniden ve yeniden, tekrarlarca izlemek gibi, yüzler artık tanıdıklaşıyor, diyorum ki; “Nedir adın” “Nedir ki adın?” “Ben bir Süzgecim,” Senin adın nedir? Peki adın “Neden “o”dur?”

Ne ifade edecek benim için, sana seslenebilir miyim? “bana bir bardak su verin,” derken seslendiğim isimler gibi. Bana bakabilir misin? Güvenebilir miyim sana, arkamı dönebilir miyim? Rahatça? Bana adını söyler misin? Ben bir süzgecim. Benim ismim bu değil aslında, başka bir şey söylemişlerdi. Hiç bana uymuyordu, sıkıldım ve değiştirdim. Zaman içinde unuttum, kimim ki ben? Sana kendimi nasıl tanıtabilirim ki? “Ben…” “Ben…” ben bir süzgecim. Benim sıvı maddem olmak ister misin? Bana adını söyler misin? Kaybolursam, sana seslenebilir miyim? Rahatça, hiç korkmadan, seslendikten sonra sona erer değil mi tüm korkularım. Karanlıktayım, aslında korkmuyorum. Gündüz neler oldu hatırlıyorum. Tüm yaratıkları, gözümde canlandırabiliyorum. Karanlığımı seviyorum, çünkü artık onları görmüyorum. Fakat biliyorum, onlar beni hala görüyorlar. Çok mu çaresizim, çok mu çaresizim yalnızlığım, çok mu umutsuzum ben. Seslendikten sonra sona erer değil mi tüm korkularım? İşte bu yüzden, “Bana adını söyler misin?” Peki ya ben sana “rahatça,” bağırdığımda. Beni duyabilecek misin uzaklardan.

Beni yalnız bırakma, gitme. Yalnızlığım benden nefret etmek için beni sever, beni içine sıkıştıracak ve gittikçe daralacak biliyorum. Bana adını söyler misin? Sana sesleneceğim, duymasan da, umut edebilmek için. Son ana kadar, öldüğümde “umutluydum,” diyebilmek için. Sadece kendime. Ve yalnızlığım beni mezarımda ziyaret ettiğinde ona “Ben umut ettim.” Diyebilmek için, Bana Adını Söyler misin? Ve ben, güvenebilir miyim sana?
okyanus_derin
Üye
Üye
Mesajlar: 538
Kayıt: Perşembe, Nisan 6, 2006 15:02
İsim: nilgün
Konum: Ankara

Re: YyilmazZ'ın Şiirleri

Mesaj gönderen okyanus_derin »

Gerçekten çok iyi yazmışsın mehmet.
devamını bekliyorum..
Kullanıcı avatarı
sehrikalp
Admin
Admin
Mesajlar: 786
Kayıt: Pazar, Eylül 18, 2005 22:22
İsim: Serkan
Konum: İstanbul

Re: YyilmazZ'ın Şiirleri

Mesaj gönderen sehrikalp »

Yıllar önce çok sevdiğim bir dostumu hatırladım. Tabii ki yazdıklarını ona benzetmeyeceğim. Hayata bakışınız çok yakın. Ve özlemişim bunu. Aramızda olman güzel. İşte Lavinya.net deyince benim aklımda canlandırdığım olmasını istediğim şeyler bunlar. Herkes çok değerli ama bazıları böyle gelir ve fark yaratır. Hoşgeldin arkadaş.
Je est un autre
YyilmazZ

Re: YyilmazZ'ın Şiirleri

Mesaj gönderen YyilmazZ »

Teşekkür ederim, benim amacım fark yaratmak değil. Bir gün yazdıklarım kötü ve klişe de bulunabilir(ki bu hemen üçüncü yazıma karşıda olabilir.), ve gerçekten böyle de olabilir. Benim amacım kendimi olabildiğince iyi ve net bir şekilde ifade edebilmek. Görüyorum ki bunları yapabilmem için nihayet doğru ortamlar buluyorum. Ben paylaşmaya devam edeceğim... :wink:

Bu arada, bunlar benim düz yazım. Uzun süreden beri ilk defa düz yazı denemesi yapıyorum. Birde şiir denilebilecek yazılarım var onlarıda eklemeyi düşünüyorum. Tepkinizden çekiniyorum ya... :D
Kullanıcı avatarı
sehrikalp
Admin
Admin
Mesajlar: 786
Kayıt: Pazar, Eylül 18, 2005 22:22
İsim: Serkan
Konum: İstanbul

Re: YyilmazZ'ın Şiirleri

Mesaj gönderen sehrikalp »

Mutlaka ki amacınız fark yaratmak değil. Öyle olsa bu yazıları yazamazdınız. Ama yaptığınız şey sizi farklı kılıyor. Yazılarınız klişe değil. Belli bir çizgide gibi. Fakat ben daha öfkeli yazılarınız olduğunu öngörüyorum. Daha şimdiden satırlarınızda hissediliyor.
Yazılarınızı hemen tüketmeyelim. Yavaş yavaş siteye gönderebilirsiniz.
Je est un autre
YyilmazZ

Re: YyilmazZ'ın Şiirleri

Mesaj gönderen YyilmazZ »

Evet, güzel analiz etmişsiniz ve nereden analiz ettiğinizi çözemedim. Yazılarım birden tükenmezler, çok fazla yazım var ve hemen her hafta 3 tane daha yazıyorum. Tekrar teşekkürler... :wink:
Kullanıcı avatarı
sehrikalp
Admin
Admin
Mesajlar: 786
Kayıt: Pazar, Eylül 18, 2005 22:22
İsim: Serkan
Konum: İstanbul

Re: YyilmazZ'ın Şiirleri

Mesaj gönderen sehrikalp »

Analiz konusunda belli bir adres veremem. Yazınız yüksek sesle yazılmış gibi. Belli belirsiz bir kişiliğe hitaben yazıyor gibisiniz ve o kişiye öfke duyuyorsunuz ve zaman zaman bu öfke kırgınlığa ve çaresizliğe dönüşüyor. Her hafta üç yazı çok iyi. Desenize yazılarınız epey sürecek. Tüketmek kelimesini bitmek anlamında kullanmadım bu arada.
Je est un autre
YyilmazZ

Gülümsemek

Mesaj gönderen YyilmazZ »

Gülümsemek


Hiçbir şey bilmeyen, çok küçük bir çocukken bile, içgüdülerimizde olan bir şey;

Utanmak tabanlı gülümsemek…
Gurur kıran bir sebepten dolayı, küçük kızarıklık ya da dışa yansıyan herhangi bir burukluk biçiminden kaynaklanan gülümsemek, hiçbir şey fark etmez, daha çok yansıtırsın durumu.
Aslında bazen, sadece gülümseyebildiğini gösterirsin kendine, bunu göstermek istersin, bu yüzden gülümsersin, bir şey fark etmez, gözler dolar bu durumda, o kadar kasarsın ki kendini, gözlerin dolunca da, o gülümseyen ifadeyle, gözlerini kırparsın. Gözlerinden bir damla yaş akar, yavaşça, ses çıkarmadan, dudağının kenarına doğru, kızarmış yanaklar, gülmeye çalışan zihin ve kulaklara yaklaşmaya çalışan dudaklarınla, bir ağlayan insan resmetmiş olursun. Tıpkı bu yazıda benim şu anda yapmış olduğum gibi.

Kıskanmak tabanlı gülümsemek…
Zamanla, her şey gibi sebeplerde değişir, aslında sebep utanmak bile olmaya bilir, yalnızsındır, kalabalık arkadaş grupları, kol kola gezen sevgililer görürsün, küçük bir tebessüm ve anlık bir hızlı nefes verişiyle, güler geçersin. Amaç belli değildir, durumdan hoşnutsundur belki, belki dışarı farklı bir şey yansıtmak istersin. Hiçbir işe yaramaz aslında, bu yüzden farklı şeyler düşünmek istersin. Farklı şeyler düşünmeye çalışırsın da, fakat bunu yaptıkça, aynı şey üzerine çok daha fazla yoğunlaşırsın. Bir tür şımarıklık yaptığını bile hissedebilirsin. Yani, dedim ya, zamanla her şey gibi sebeplerde değişir. Ağlayamazsın bile, hani aslında istediğin tek şey ağlamak bile olmaya başlamış olabilir. Belki birisine sarılırsan, içten bir şekilde, ağlayacaksındır, saatlerce, durmadan. Fakat ağlama sebebinde yalnızlıktır, eğer sarılıp ağlayabilecek birileri olsaydı etrafında, ağlama sebebin olmayabilirdi. Çelişkilerle savaşmaya başlarsın zaman içinde.

Saptırmak tabanlı gülümsemek…
Her şey ters gitmeye başlamıştır, umudunu ve inancını kaybedersin, bu yüzden bir şeyleri saptırman gerekir, eğer olaylar sapmıyorsa, tepkilerin sapmalıdır. Eğer gülümsemek içten gelmiyorsa, dıştan gülersin. Hani belki dıştan mutlu olursan, içine yansır umuduyla, yalan söylemeye başlarsın, dışarıya yalan söyledikçe, içindeki sesin canını yaktığı yerlere haksızlık ettiğini düşünerek, biraz daha acı çekersin. Bunu hissettikçe gereksiz yere kahkaha atarsın, resmetmeye çalıştığın şey karmaşa halini almıştır, tuvalde yüzlerce görüntü ve yüzlerce renk oluşmuştur, bu yazıyı okuyan herkesin zihninde oluştuğu gibi, bu yazıyı yazan benim içimde oluştuğu gibi. Resmi gören herkes hayranlık içinde bakar ve geçer, resmin sahibi, Tanrı, resim vesilesiyle ödüller almaya başlamıştır. Saçma sapan resim yapan her ressam gibi. Eline ve yüzüne bulaştırmıştır boyaları, sense tuvaldesindir, çizildiğin şekilde kalırsın. Dua etmek zorunda kalırsın, çizilmeye daha kötü devam etmemek için, Ses bile çıkaramadan. Bakar ve geçerler, ödülleri alan Tanrı’ysa, nezaket gösterileri içinde teşekkür eder. Tıpkı bu yazıda benim şu anda yapmış olduğum gibi.
YyilmazZ

Mektup

Mesaj gönderen YyilmazZ »

Mektup


Sen demiştin ya bana; “İnsan kendi yalnızlığının sınırları içerisinde kaybolur” diye. İşte o zaman hiç anlam verememiştim buna, hatta saçma bile bulmuştum, şimdi fark ediyorum, ne kadar büyükmüş yalnızlık.

Sınırları bile yok, biliyor musun? Sürekli bir şeyler keşfediyorum, artık yalnızlık acıtmıyor, sokak ortasında, omuzlarındaki güvenle küçük bir tebessümle, kıvırarak yürüyebiliyorum ve biliyor musun bazen şarkıda mırıldanıyorum, hani en sevdiğimiz şarkı var ya. İşte onu, biliyor musun? Bilmiyorsun, ben kendimi yalnız hissetmekten korkuyorum, yanımda hep birileri varmış gibi davranmaya başladım. Artık kendime ve düşüncelerime önem veremiyorum ya da güvenemiyorum. Hayallerimle gerçeklerin arasındaki farkın, yalnızken hiç önemli olmadığını kavradım. Ben hayallerimi gerçekmiş gibi kabul ediyorum. Biliyor musun? Bazen gerçekten öyle hissediyorum, kırıyorum kendimi, sürekli incitiyorum. Kapı çaldı geçen gün, belki bir tanıdıktır diye sevinçle açtım, pizza sipariş etmiştim, unutmuşum. Gelen pizzaymış, onu yemeye başladım, yalnızca kendim. Hepsini ben yedim. Seni hatırladım bugün, bunları anlatmak istedim. Biliyor musun, senin kim olduğunu bilmiyorum, ben bu mektubu kime gönderebileceğimi bilmiyorum, kendim bir adres uydursam birisinin eline ulaşır mı acaba diye düşündüm ve giderse bana geri dönerler mi? Ne düşünürler, anlarlar mı beni, severler mi ya da delimi zannederler.

Bilmiyorum. Sürekli bir şeyler keşfediyorum ve yavaşça anlıyorum ki sınırları bile yok yalnızlığın, sessizce, sakince, hayallerle gerçeklerin buluştuğu noktaya isim arıyorsun. Ve sanırım adı yalnızlık oluyor, biliyorum anlamadın, ben de anlatamadım. Neyse boş ver, görüşürüz sonra… Kendine iyi bak…
YyilmazZ

Hmm

Mesaj gönderen YyilmazZ »

Yorum yoksa şiirde yok... :twisted: