bu konuyu ne kadar tartışırsanız tartışın arkadaşlar bir yere varılamaz bu güne kadar hep tartışıldı bu konu halende tartışılıyor ve tartışılmöaya yada devam edecektir ama sonu yookkkkkkkkkkkk...!
Valla bu konuyu cok gec farketmeme ragmen Murti`nin soylediklerine ve o uzun suren arastirmasina katılıyorum. Valla kardesim gercekten guzel bi arastirma, cevabini sanirim bi omur arayacaksin ve bulursan bizide haberdar et de bizde sevinelim. Butun erkeklerin arayipta bulamadigi bisey bu )
Aşık olmak o insanı olduğu gibi kabullenmektir... İlk zamanlar istemediğiniz özellikleri gözünüze çarpmayabilir.. Ama bu da o'nun kişisel özelliğidir bunuda asla değiştiremezsiniz eğer değiştirmek isterseniz bu da aranızdaki ilişkinin yıpranmasına ve birbirinizden soğumanıza neden olur... neden birbirimizi olduğumuz gibi kabullenmiyoruzda mutsuzluğun peşinden koşuyoruz.... hayaller kurmak insan oğlunun doğasında var ama bazen de gerçekle hayali karıştırıyoruz... karşımızdakini hiç düşünmeden bencillik ederek kişiliğini değiştirmesiniistiyoruz....
Kadınların da erkeklerin de istekleri bitmez. Hep daha iyisine dikerler gözlerini ve sonra da vay dünyada anlayışlı erkek yok vay dünyada kız kalmadı muhabbetleri döner..
bu soruyu kullanacağım zamanı bekliyorum ben!
EVVEEETTTT NEREDE KALMIŞTI(M)K?
belki hiç gelmeyecek, olsun beklemek bi belkiyse -ki öyle-
gelmemesi bile bu soruyu belki kılar...
Masal bu ya, yıllar önce Mars gezegeninde yaşayan erkekler, teleskopla uzayın derinliklerini incelerken, Venüs gezegeninde kadınların yaşadığını tespit ettiler. Büyük bir aşkla ve hızla uzay gemilerini yaparak, Venüse uçtular.
Marslılaıin elbet birgün gelecekleri ümidiyle bekleyen Venüslüler, onları çok sıcak bir ilgiyle karşıladılar. Birlikte olmaktan, birşeyleri paylaşmaktan zevk aldılar. Ayrı dünyalardan olsalarda, birbirlerini tanımaktan, farklı yönlerini inceleyip takdir etmekten hoşlandılar.
Ve birgün, hep birlikte Dünyaya uçmaya karar verdiler...
İlk başlarda herşey yolunda gidiyor, mutluluktan yerlerinde duramıyorlardı...
Fakat, Dünyanın atmosferi, belleklerindeki birçokşeyi sildi. Farklı insanlar olduklarını, ayrı gezegenlerden geldiklerini unuttular...aralarında çekişmeler, çatışmalar başladı.
Ve taaa o zamandan beri de kadınlarla erkekler arasında çatışmalar yaşanmakta, ayrı gezegenlerden geldiklerini hafızalarından silmiş durumda, çatışmalar bütün hızıyla devam etmekte. Hem de, karşılaştıkları yenilgiler bile, her iki cinsi akıllandırmaya yetmemekte...
Farklı olmaları gerektiğinin bilincine varmadan, birbirleriyle geçinemezler. Ve, genelde karşı cinse kızmamızın nedeni, bu önemli gerceği unutmuş olmamızdır.
Kadınlar akıl verip yönlendirmeye kalkarken, erkekler de tamirci rölüne girip çözümler teklif ederler fakat duyguları önemsemezler.
Marslılar (erkekler), kendilerini geri çekip sorunlarını sessizce düşünmeyi tercih ederken, Venüslüler (kadınlar) kendilerini rahatsız eden şeyler hakkında konuşmayı isterler.
Erkekler kendilerine ihtiyac duyulduğunda, kadınlarsa sevildiklerini hissettiklerinde gayrete gelirler.
Erkekler sevgilerini gösteremezler, kadınlar ise bu sevgiyi almaya karşı direnirler.
Erkekler herzaman kendilerini haklı zannederken, kadınlar görüşlere katılmama ve bunu söylemek yerine, onaylamama mesaji vererek, erkeklerin savunma içgüdülerini uyarırlar.
Bence, kadınların arzuladıkları ama asla elde edemedikleri mükemmel 'şey' sadece erkekler üzerine bir hayal değil ve bu esasında sadece kadınlara özgü bir durum da değil. Bu, aslında hayata her açıdan ne kadar gerçekçi bakabildiğimizle ilgili.
Malesef düşlediklerimiz, elde etmek istediklerimiz, yaşadığımız dünyada, içinde bulunduğumuz koşullarda, gerçekleşemeyecek kadar mükemmel: Bir eş istiyorum; hem romantik, hem dürüst, hem seni asla aldatmayacak, hem zengin, hem yakışıklı vs. vs... Bir çocuk istiyorum; hem zeki, çalışkan, hem iyi huylu, söz dinleyen, düzenli, terbiyeli... Bir ev istiyorum, tam da istediğim gibi döşenmiş, en güzel semtte, en güzel manzaralı...
Ama insan, en nihayetindeki hayal kırıklığını, en başında ölçülü hayal kurma çabasına yeğliyor. Ben de yeğlerim. Hayalin de ölçüsü mü olurmuş? ...