Mesafe Ve Aşk

[suppsugar]

"Aşkın en sağlam sigortası mesafedir." der bi yazısında Enis Batur.
Öyle midir sahi?Farklı şehirlerde aşkı yürütmek nasıl birşeydir?Yada hasretlik bitince aşk da biter mi?Uzaklıkta nasıl yaşanır aşk?Fikri olan var mı?

[sehrikalp]

Uzaktaki aşık, kanatır içini. Koyu, sıcak bir kan sızar sürekli o yaradan. Kalbin ritmi hiç düşmez. Düşünceler hep o uzaktakine yoğunlaşır. Kavuşma anı uzadıkça veya o an bilinmedikçe acı daha da artar. Uzakta aşk hiç de katlanılır bir şey olmasa gerek.

[sulegul]

aşkın ömrü ne kadarsa yaşanır... aşk zaman, mekan, mesafe dinlemez, içten içe yanar kalbinde, aşkın şartları, conditionları olmaz...Eğer varsa aşk değildir başka bi şeydir zaten

[suppsugar]

Can Dündar şöyle yazmış bi yazısında ;

"Nazım Hikmet'in hayatı bu tezin ispatıdır adeta...
Nazım'ın hep uzağındaki kadınları sevdiği söylenebilir.
Piraye ile 1935'te evlendi. Ertesi yıl tutuklanarak içeri girdi. "Adını kol saatinin kayışına tırnağıyla yazdığı" bu kadınla 1950'de çıkana kadar yazıştılar.
17 yıllık ilişkileri boyunca yazılan 581 mektubu Piraye Hanım'ın oğlu Memet Fuat yayınladı geçenlerde... Nazım, karısına şöyle yazıyordu:
"Seni nasıl seviyorum biliyor musun? Ot yağmuru nasıl severse, ayna ışığı nasıl severse, balık suyu ve insan ekmeği nasıl severse, sarhoşun şarabı, şarabın billur kadehi sevdiği gibi, annenin çocukları, çocukların anneleri sevdikleri gibi, Lenin'in inkılâbı ve inkılâbın Marx'ı sevdiği kadar, velhasıl seni Nazım Hikmet'in Hatice Zekiye Pirayende Piraye'yi sevmesi gibi seviyorum."
O mektuplardan birinde Nazım, "Çıkarsam ve sana kavuşursam, bu öyle dayanılmaz bir saadet olacak ki, gebereceğim diye korkuyorum" diyordu. Oysa öyle olmadı. Taze bir ekmek hayaliyle yıllar yılı aç yaşayan biri, hasretle dişlediği somunun dördüncü diliminde ne hissederse onu hissetti Nazım; ot yağmura, ayna ışığa kavuştuğunda ne olursa, o oldu.
Alışıldı.
Sarhoş şaraptan bıktı, şarap kadehten taştı, inkılâp Marx'ı aştı.
Aşk bitti ve ayrıldılar."

[blackpearl]

İmkansız..

[suppsugar]

Tam tersini söylüyorsun yani Fulya...
Nazım Hikmet'in görüşünün tam tersi...
Niye imkansız sence?

[miyavzi]

çok ama çok zordur her şey insanın özlemini bir kat daha artırır..bir kaç yıldır hayatım böyle geçiyor ve bir kaç yıl daha böyle geçmek zorunda şartlar gereği...çok can yakar mesafe..

[yaskaman]

suppsugar demiş ki:

Tam tersini söylüyorsun yani Fulya...
Nazım Hikmet'in görüşünün tam tersi...
Niye imkansız sence?

çünkü Nazım gibi bir üstad bile böylesine yoğun duygular hissetmesine rağmen alışkanlıktan ötürü aşksız kalıyorsa bizler de kalabiliriz.

[suppsugar]

bence aşk mesafe de dinlemez, tıpkı diğer hiçbirşeyi dinlemediği gibi

[GULCIN]

Nazım Hikmet'in aşkına göre ele alırsak demek ki özlem, hasret aşkı yoğunlaştırıyormuş ama tabi nereye kadar...
Çok zor uzaklarda olup ayrı yerlerde yaşamak ama ne olursa olsun gerçek aşk zaman, mekan ve mesefa tanımaz devam ettiği sürece...

[aycell_xxx]

imkansız değil ama çok zor.. yaşayan bilir

[suppsugar]

Mesafe Hasretliği Artırıyor olmalı,bi de öyle zamanlarda insan daha çok hayal ettiği kendi içinde canlandırdığı kişiye aşık oluyo...biraz gerçekdışı bi durum,sonra gerçeklikle yüzyüze gelince de aşk bitiyor doğal olarak?

[Rkoycu]

Bana göre mesafe aşka daha çok içtenlik sağlatır

[cmrtsi]

bilmem ki... gerçek aşk ne mesafe tanır ne başka birşey diye düşünüyorum...

[fetheden]

artık aşka inanmıyorum