Gidenlere...

Makaleler, Yazılar, Şiirler ve sizin şiirleriniz.
Ayrıca bu panomuzu blog web günlüğü gibi kullanacağız. Lütfen yalnızca kendi yazı, şiir vb yazıları paylaşın.! Başkalarına ait eser ise; lütfen not düşün.
naznadas
Üye
Üye
Mesajlar: 217
Kayıt: Salı, Mart 25, 2008 19:35
İsim: mavialev
Konum: Yurt Dışı

Re: Gidenlere...

Mesaj gönderen naznadas »

sende az döktürmemişin kalbi güzel insan.senin yazılarında kendimi
buluyorum.çok derinler..
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: Gidenlere...

Mesaj gönderen SERAPben »

Hani derler ya ''Kalemim bıkmayıp tükenmediği sürece yazmaya devam edeceğim'' diye işte bende öyle diyorum, teşekkür ederim canım sağol :wink:
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: Gidenlere...

Mesaj gönderen SERAPben »

Seni özlüyorum.Gecenin en zifiri anında bile odamı aydınlatan bu aşkı özlüyorum...
En çok da hergün duyabilmek için çırpındığım sesini.Seni özlüyorum işte!..
Her kavgamızın sonunda çektiğim sancıları, seni kaybetmek korkusu yüreğimi bir bıçak gibi kestiği anları bile.
Seni özlüyorum kabul ettim artık bunu...Gözbebeklerimin içine yerleşmişsin ve dünyada iyiye ve güzele dair ne varsa içinde sen vardın...
Meleklerin kanatlarında geliyordun sen bana hergün, martıların gözlerinde.Bir papatya demetinin üstündeki uğur böceği oluyordun, ayın şavkında, umudun mavisindeki en çok bu renge tutkunum bilirsin sen vardın!..
Yüreğime işlemiştim seni, bir dantel gibi ince ince düğümlerle...Çözülemezsin, çözmem seni.Oradaydın, orada kalmalısın.Çünkü bir tek sen yüreğime yakışırsın...

Hergün içimi ısıtan asıl sendin, sıcacık ışıklarında tüm ruhumu saran.Her yeni güne gözümü açar açmaz içine doluştuğun bir günaydın'dın.
Seni özlemek dayanılmaz hale geldiğinde bile hiç isyan etmiyorum.Çünkü içimdesin ve seni gözyaşlarımla akıtmaya kıyamıyorum...
Özlemin sancılarıyla bedenim hergün ölse de, aslında her güne yeniden doğuyordum.Sen gidiyordun!..
Seni özlüyorum çünkü seni seviyorum hemde çok...Doğrularını-yanlışlarını sorgulamadan, bir çocuk yüreği gibi masumca yaşıyorum seni.Bu hayata verdiğim her nefeste gittiğim her yerde sende benimle birlikte varsın.O yüzden yalnızlık hiç bilmiyorum.Asla değiştirmeden, en katkısız halinle seviyorum seni.Özgürleşiyor aşkımız içimde, sevdikçe büyüyor, özledikçe yüceliyor.İşte en çok bunu özlüyorum!Seni sevmeyi özlüyorum.Sevdikçe daha çok özlüyorum, özledikçe daha çok seviyorum.Sen Gitsende!..
yasyaela
Üye
Üye
Mesajlar: 134
Kayıt: Pazar, Ocak 27, 2008 23:58
İsim: Mehtap
Konum: İstanbul

Re: Gidenlere...

Mesaj gönderen yasyaela »

Gerçekten yazdıkların çok güzel.Bizimle paylaştığın için çok teşekkürler.Yüreğine sağlık.
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: Gidenlere...

Mesaj gönderen SERAPben »

Teşekkür ederim Mehtap, okuyan gözlerine sağlık :wink:
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: Gidenlere...

Mesaj gönderen SERAPben »

Sokaktayım ve yürüyorum.
Yürüdükçe arka adımda bırakıyorum unutmaya yeltendiklerimi ve gidenleri...
Yürüyorum ve bir bir terkediyorum yitirmeye niyetlendiklerimi.
Kaçmıyorum, korkmuyorum, kırmaktan da çekinmiyorum.Önüme bakıyorum ve yürüyorum.
Yere dönük kafamı kaldırıyorum semaya.Bir nida işitmek istiyor benliğim ''İyisin kulum, iyi olacaksın, dağın büyük!..yeter ki korkma...''
''Diren ey gönlüm karanlıklara''

Sokaktayım ve yürüyorum.
Yürüdükçe sonbahara vurgun gönlümdekileri arkamda bırakıyorum.
Kafamı kaldırıyorum ve dilimi şükürle buluşturuyorum.Ne mutlu ki diyorum gülümsemeyebilmeyi biliyorum.
Yaramı da seviyorum.Yarayı açan değil açtırana hamd olsun diyorum.
Sıkıntılarım beni güçlü kılıyor.
O halde yorulmak yok, yola devam diyorum.
Ellerimi semaya kaldırıyorum.Diz çöküyorum.Gözyaşlarımı avucuma saklıyorum.Kalbimin kanayan yanını, diğer yanıma emanet ediyorum ve şükrediyorum...Hala dik duracak kadar güvenim olduğu için...

Ağzımdan son bir cümle dökülüyor;
''Kalbi olanın hüznü de vardır...''

(Bu yazdığım bu akşam konuştuklarımızı yeterince özetliyordur.Sen anladın :wink: )
bahar85
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 1
Kayıt: Pazartesi, Temmuz 21, 2008 18:04
İsim: bahar
Konum: Bursa

Re: Gidenlere...

Mesaj gönderen bahar85 »

Arkadaşlar merhaba ben Lavinya.Net'in yeni üyelerindenim tanışabilir miyiz : ) bu arada Serapcım şiirlerin harika : )
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: Gidenlere...

Mesaj gönderen SERAPben »

Hoş geldin Bahar ve umarım gelişin kalıcı olur.Okuduğun için ayrıca teşekkür ederim.Tanışma kısmına gelince yeni üye olanlar için sitede ayrı bir pano var zaten, yine de hoş gelmişsin aramıza :wink:
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: Gidenlere...

Mesaj gönderen SERAPben »

Duygular denizinin izinsiz yolcusuyum ben...
Dalgalar tırmanırken kollarımdan yüzüme doğru,
Ben itiyorum aşk denen bu duyguyu.
Korkuyorum çünkü!..
Savaşta yaralı kalmaktan, bir ayağımı kaybetmekten
Sakat sakat yürümeye çalışmaktan,
Savaşta öleceğimi bilsem, çekinmeden giderim en önde...
Ama kim garanti edebilir en kötü ihtimalin ölüm olduğunu...
Hele ikinci kez karşıma çıkıyorsan sen
Ve ilkinde canımı gerçekten yaktıysan...
Nasıl dayanabilirim ki ikinci kez ayağımı kaptırmaya,
Yaşamak amaçsız, amaçlar yaşamsız olur o zaman
Ben sende nefes almayı hedeflerken...
Seni seninle, sözlerinle, güzel gözlerinde yaşamak isterdim...
İlk andaki saflıkta, ilk andaki etkide...
Sana bakmaya bile utandığım zamanlardaki gibi,
Daha hiç bir şeyi berbat etmemişken sen,
Daha hiç bir klorak lekesi oluşmamışken aşkımızda
Bilirsin klorak lekesi silinmez...
Ancak batik yapabiliriz aşkımıza, hançer vurup zamana
Alay edip hayatla, tutuşup sıkıca, yaslanıp birbirimizin gözlerine.
Ama dediğim gibi benim bunları yapabilecek gücüm yok
Ne sende sevdayı yaşayabilirim ne de sevdamı sensiz göğüsleyebilirim...
Özlemine kırgın, sana kırgın bu gönül bir kez
İnanılası sözlerini sinemden içeri sokabilirmisin ki?
Yapabilirmisin, başarabilirmisin, gösterebilirmisin gerçekten sevdiğini?
Her şey senin elinde artık, ben çabalamıyorum
Ancak yırtık gönül sayfamdaki silgi çöplerini temizliyorum işte sana yazarak..
Yeni bir sayfada sana aşık olmak...
İzafi bir aşkla sana bağlanmak
Klorak değil de kan lekesi olsaydı o bıraktığın.
Yalnızca bir sıyrık olsaydı kalbimin ufak bir yerinde
Bıraktığını silip geçebilseydim eğer
Güvenebilseydim yeniden
Ve sen gitmeseydin en baştan
Hayali bir gerçek, sevdalı bir hayal olurduk o zaman...
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: Gidenlere...

Mesaj gönderen SERAPben »

Kaçtım...
Kendimden gelen haykırışları duymamak için...Sessizliğin içindeki sesleri, karanlığın içindeki yüzleri görmemek için...Kaçtım...

Baktım...
Geriye dönüp baktığımda yitik bir kentin kayıp bir düş'ü oldum...Düşlerimin griliğinde kendime baktım...Sisli ve yağmurlu bir havada İstanbul'a bakar gibi baktım...

Saklandım...
Tüm kelimelerimi yanıma alıp saklandım...Cümlelerimin beni terk etmesine izin verdim...Kilitli bir kapının ardında herkesten ve herşeyden saklandım...

Islandım...
Yağan yağmurlar altında şemşiyesiz saatlerce dolaştım...Islandım...Yağmurla birlikte yağdım avuçlarına...Yağmurla ıslandım...

Sustum...
Tüm şiirleri, şarkıları sözsüz bestesiz bıraktım...Cümlelerimi anlamsız, kelimelerimi çırılçıplak bıraktım...Sustum...

Döndüm...
Buz tutmuş düşlerim, yaban kalmış gülümseyişlerimle...Eksik kalan günlerimle yaşanmamış yarınlarıma döndüm...
Kaçarken baktığımda saklanan benliğimin yağmurda ıslanışını susmaların ardından gördüm...
Ve dünüme bugünüme yarınıma döndüm...

Şimdi gitme, içimdeki çocuğun ağlayacak hali kalmadı!..
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: Gidenlere...

Mesaj gönderen SERAPben »

Ne seni unutabiliyorum ne de senden kalanları.Başımın içinde bir ur gibi büyüyorsun.Seni unutmamanın verdiği acılara dayanamıyorum artık...

Unutamamanın bu kadar ezici, kahredici olduğunu bilmezdim.Her yerde her zaman benimle birliktesin.İşin kötüsü herşeyde seni hatırlıyorum.Kalabalıkta, gelişi güzel söylenmiş bir sözde bile yetiyor seni düşünmem için.

Yalnızlığımda ise sesin kulaklarımda, avuçlarının sıcaklığını hissediyorum.Yaşanmış zamanlar bir film şeridi gibi geçiyor hafızamdan.Anılarımızı en güzel küçük noktalarına kadar birer birer hatırlıyorum...İşte o zaman bu seni unutmayan başı duvarlara vura vura parçalamak geçiyor içimden.Renklerin, kokuların, seslerin ve ışığın bile seni hatırlattığı bir dünyada yaşamak harikulade birşey olurdu belki...Ama sende gitmeyip unutmasaydın...

Beni unutmadığını, hala sevdiğini bilsem herşeye katlanırdım.Unutamamanın değilde unutulmamanın vereceği eşsiz mutluluğun içinde erir, kaybolurdum...

Sevmek bir bakıma unutmamaya mahkum olmaktır...
Sevilmemişsek; birde unutulmaya mahkum oluşumuz var en hazini.
İnsan unutabildiği kadar güçlüyse; unutamadığı ölçüde yıkık ve ezik kalıyor.
Ancak bir kurşun kadar uzaktasın benden biliyorum ve ciğerlerime saplanmış bir kurşun gibisin hala...
Seni çıkarıp atmakta elimde değil, sana gelmekte...
Gelsem ne değişecek ki?
Gözlerin eskisi gibi gülebilecekmiydi?
Hayırlayacak sevinecekmiydin?
Hiç konuşmadan ''bende seni özledim'' diyebilecekmiydi ellerin?
Hayır değilmi!..
Öyleyse hiç gelmeyeceğim sana, böylesi daha iyi...

Gün oluyor seni unutabilmek için bu şehirden çok uzaklara gitmek istiyorum...Sokaklar, evler, caddeler, vitrinler seni hatırlatıyor.Hatırlatmasın diye...

Gün oluyor anlıyorum senden ve bu şehirden kaçmanın faydasızlığını...Çünkü; biliyorum nereye gitsem benimle birlikte geleceksin yada gittiğim her yerde senden birşey olacak...

Seni;
Unutabildiğim (senin unuttuğun gibi) gün; yeniden ve daha çok sevmeye başlayacağım!..
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: Gidenlere...

Mesaj gönderen SERAPben »

Sensiz kaç yaş büyüdüğümü hesaplayamıyorum.Büyüdüm hem de çok büyüdüm yokluğunda.Yokluğunda canım çok yandı ve her içim acıdığında bir yaş daha büyüdüm.Ömrümden eksilen her anda sensizlik biraz daha çöktü üzerime.Ne tuhaf değil mi?Zaman geçiyor, ömrüm azalıyor ama acın büyüyor...

Hani diyorum bazen unuttum galiba, hatta bazen yüzün gelmiyor gözlerimin önüne.Korkuyorum o zaman, ağlıyorum.Yüzünü unutmaktan korkuyorum!..Sevdan yüreğimi bu kadar yakarken ben yokluğuna inat hala aşkınla her sabah uyanırken yüzünü unutmaktan korkuyorum!..Sonra diyorum ki unut gitsin.Sen onun yüzünü sevmedin!..Sen onun boyunu, kaşını, gözünü sevmedin!..Sen diyorum sımsıcak ellerini sevdin; onun hani seni en soğuk havada bile ısıtacak elleri!..Sen bakışlarını sevdin; onun hani aşkı gördüğün bakışları!..Sen sözlerini sevdin; onun hani saçmalasa bile sana geleceği sunan sözlerini!..Sen omuzlarını sevdin; onun hani dünya yıkılsa da sana güven veren dağ gibi omuzları!..

Şimdi o yok!
Varsın elleri, bakışları, omuzları olmasın, varsın konuşmasın senle ne çıkar.Sen sevmedin mi onu.Yoksa da seveceksin.Sevda da bu değil midir?Yokluğunda bile hatta yokluğuna inat onunla olmak değil midir? O halde yüzünü unuttum diye korkmak niye? Sevdan hala yüreğinde değil mi?
Sen diyorum yeter ki sahip çık sevdana, yeter ki kirletme onu.Ortak getirme kalbine.Ona kurduğun saraya başka kiracılar girmesin.O gizli odaların birinde.Gitse bile hep orda olacak...Öylesine!..
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: Gidenlere...

Mesaj gönderen SERAPben »

Yokluğun...
''Bir damla gözyaşı...bir damla var elimde...''şarkının sözleri kulaklarımda yankılanıyordu...ve ben oturuyordum benim gibi yalnız bir bankta...onu seçmiştim belki de yoldaş olsun diye kimsesizliğime yada yandaş...Karşımda deniz, burnumda tuz kokusu genzi yakan, başımda bir kaç martı çığlığı vardı gecenin bir huzursuz vaktinde...başımda birkaç martı, başımda kara bulutlar, başımda baş dönmeleri uğursuz...

Öylece oturuyordum...
Öylece sessizdi ses'im...
Öylece çığlık çığlığaydı içim...

Sen gitmiştin çünkü...

Birazdan martılarda gidecekti...ellerin de gitmişti...ve benim ilk yaz sıcaklığımda...zemheride kalmıştım, yalanım yok nasıl da üşüyordum bir bank soğukluğunda...

Sen gitmiştin çünkü...

Birazdan son vapurda kalkacaktı limanından...acı bir siren sesi...ardından...bir el havada başıboş uçuşan, havada bir el öylece salınan...bir uğurlama, giden gitmiş olsa da!..Bir uğurlama onca uğursuzlukta...

Sen gitmiştin çünkü...

Birazdan son trende çıkacaktı seferine...bir kaç vagon gürültüsü...son işaret...Gerisi akasya ağaçları altında yaşanacak bir istasyon boşluğu...

Sen gitmiştin çünkü...

Birazdan son ışıkları da sönecekti şehrimin...şehrimde terk etmişti beni...kepenkler inecekti peşisıra...ve her köşe başında kapalı -park yapılmaz- konaklanmaz ve hatta yaşanmaz tabelaları...Metalimsi bir tat ağzımda...metalimsi bir kimsesizlik yutkunamadığım...

Sen gitmiştin çünkü...

Birazdan son sigaramda bitecekti...gri bir duman bulanıklığı gerisi...gerisi karanlık...gerisi hüzün, talan gerisi...gerisi yokluk...

Sen gitmiştin çünkü!..
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: Gidenlere...

Mesaj gönderen SERAPben »

Güneşin olmak isterdim senin, hatta gün ışığın, hatta sabah yüzüne vuran ilk ışık olmak isterdim...Işığın olmak isterdim senin!..

Sabah uyandığında ilk beni görmeni, gülümsemeni isterdim.Perdelerin arasından sızmayı başarmış gün ışığı gibi gelip gözbebeğine girmek isterdim.Sonra kendimi görmek isterdim gözbebeğinde, gözbebeğin olup gözbebeğindeki ışık olmak isterdim!..

Sızmak isterdim tüm sıcaklığım ve sevgimle kalbine, bir anda ısıtmak isterdim seni.Sıcaklığın olmak isterdim, buz tutmuş hiç bir zerren kalmasın isterdim...Öyle sızmak isterdim ki her çatlaktan içeri gireyim, yayılayım bir anda.Seni ısıtan sıcaklık olmak isterdim!..

Bir gülümseme olmak isterdim yüzüne yayılan...Sen istemesen de gelip yüzüne yapışan bir gülümseme.Işık gibi bir anda tüm yüzünü aydınlatan bir gülümseme olmak isterdim!..

Çimlere yayılmış bir beden olmak isterdim...Şöyle, sırt üstü uzanmış, kollarını açmış gökteki bulutları kucaklayan bir beden!..

Burnuna mis gibi toprak kokusu gelirken sen gülümseyesin istiyorum yaşama...Sonra bulutların arasından sızan güneş ışığın olmak isterdim...Yine sızıp sevincin olmak isterdim!..

Dudağının kenarındaki alaycı kıvrım olmak isterdim...Yaşamla dalga geçen alaycı kıvrım.Öyle bir kıvrım ki; yaşam sana dokunamasın, seni örseleyemesin senden korkusundan...Dudağının kıvrımındaki ışık olmak isterdim...Çabucak sende olmak için ışık olmak isterdim!..

Ellerinle topladığın kır çiçekleri olmak isterdim...Tek tek özenle toplayıp pencerenin önündeki vazona koyduğun, gün boyu kokladığın, sevgiyle baktığın kır çiçekleri olmak isterdim...Çiçeklerden yansıyan renk olmak isterdim sonra yüzüne canlılık veren renk...Rengin olmak isterdim senin!..

Kahkahan olmak isterdim...Ağzından çıkan kocaman bir kahkaha olmak...Düşünmeden kontrolsüz , ansızın gürültülü günler boyu süren kahkaha neşen olmak isterdim senin...Hiç bitmeyen neşen!..

Sen olmak isterdim...Işığın gibi sen olmak isterdim...Sende bir sen olmak, benden bir sen olmak isterdim...Hayat ışığın olmak isterdim...Hep hayattar olasın diye, benimle hayat bulasın diye...Hep sende olayım diye ışık olmak isterdim!..

Senin olmak isterdim...Sana ait olmak isterdim...Giderken bile yanında götüreceğin sana ait olan birşey olmak isterdim...Işığın olmak isterdim...Senin ışığın olmak isterdim!..
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: Gidenlere...

Mesaj gönderen SERAPben »

Biraz önce buradaydın...Aradan geçen zaman henüz kokunu bile dağıtamadı...Oturduğun koltukta ağırlığının izi duruyor.Dokunduğun her yerde sıcaklığın var, baktığın heryerde aydınlığın...

Gittin mi? Ben şimdi yalnız mıyım? Duvarlar üzerime yıkılıyor, yüzümde parçalanıyor aynalar ve resim çerçeveleri...Tarifi mümkün olmayan bir boşluk içindeyim.Gözlerim kapıda, belki yine gelirsin diyorum.Uzaktan ayak sesleri geliyor.Sen değilsin gelen biliyorum ama yine de bir ümit var içimde vazgeçemediğim...

Bir sigara yakıyorum ve seni arıyorum, ve seni arıyorum dumanın havada çizdiği şekillerde.Sonra ne yapacağını bilemeyen ellerime bakıyorum bir zaman.Ellerim hala ayrılırken ellerine temas etmenin hazzı içinde şaşkın ve kararsız.Oysa o ellerle şimdi şiirler yazabilirim senin için...Sana yokluğunun dayanılmazlığını anlatabilirim...

Zaman hayli ilerledi, evine varmış olmalısın.Kulağım telefon sesinde, beni aramanı bekliyorum.Telefonun her çalışında umutla uzanıyor ellerim ahizeye.Oysa hep bir başkası çıkıyor karşıma.Kahroluyorum...Senden başkasını varlığına değil, sesine bile tahammülüm yok artık...

Ağır, dayanılmaz saatler geçiyor.Nihayet senin sesin telefonda!..
Beni anlayan, o özlemli, kısık sesin...''Nasılsın?'' derken bile yüreğimi heyecanla dolduran, kanımı tutuşturan sesini işitmenin sevinci sarıyor her yerimi.Hiç bitmesin istiyorum konuşmamız...

Senden başka bir şey düşündüğüm yok, dünya umrumda değil.Konuşuyor, konuşuyoruz ve ''Allahaısmarladık'' diyorsun...Sana düşündüklerimi söyleyemiyorum...''Ne olur, yine gel ve hiç gitme artık'' diyemiyorum!..Boğazıma bir şey düğümleniyor.Ellerimde soğuk, hissiz bir aletle yapayalnız kalıyorum ellerim soğuk ve hissiz.Sesin yerine çıldırtan bir uğultu kulaklarımda.Biraz önce sesini bana ileten telefon düşmanım şimdi...

Hırsla ve kinle bakıyorum bir zaman...

Sonra sevdiğin bir plağı çalmak geliyor aklıma.Birden seviniyorum.Herşeye rağmen yine seninleyim, ne iyi...Beşinci Senfoni'yi dinliyorum.Odayı orkestranın güçlü, tanrısal sesi dolduruyor.Hiç ayrılmadığımıza ve ayrılmayacağımıza inanıyorum.Yüzyılların ardından bir Beethoven sesleniyor, isyan ediyor zamana ve sonra bir başka plakta Schumann ağlıyor, ben ağlıyorum, uzaklarda sen ağlıyorsun...

Aşkın ve sanatın ölümsüzlüğüne bir kere daha inanıyorum artık...
Gittin ve ben hala seviyorum seni!..