Suçludur Aşk
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Suçludur Aşk
Az önce döktüm senin için yorulmuş son gözyaşlarımı...Uğurluyorum seni son masumluğumla...
Bu bana verdiğin son acıydı.Bir daha tutuşmaz volkanlarım, yeryüzünün bütün engin denizlerinden serinlikler alırım da; senin için yanan ateşleri söndürürüm nasılsa...Nasılsa geçer sancısı; üç gün-beş gün ama geçer nasılsa...
Lal olur dilim bu saatten sonra, anmam adını...Prangalar misali vururum ayaklarıma da dönmem artık yoluna...Geçer nasılsa bırakılmışlığın acısı, nasılsa bu ilk değil ki, nasılsa bu son da olmayacak ya; üç gün- beş gün ama geçer nasılsa...
Aşk'ı erteliyorum hayatımda, hemde ertelenmişlerin en uzağında...Ben Aşk'ı beceremedim sevgili...Ne Aşk'ı ne de sana Yar olmayı beceremedim...
Bu bana verdiğin son acıydı.Bir daha tutuşmaz volkanlarım, yeryüzünün bütün engin denizlerinden serinlikler alırım da; senin için yanan ateşleri söndürürüm nasılsa...Nasılsa geçer sancısı; üç gün-beş gün ama geçer nasılsa...
Lal olur dilim bu saatten sonra, anmam adını...Prangalar misali vururum ayaklarıma da dönmem artık yoluna...Geçer nasılsa bırakılmışlığın acısı, nasılsa bu ilk değil ki, nasılsa bu son da olmayacak ya; üç gün- beş gün ama geçer nasılsa...
Aşk'ı erteliyorum hayatımda, hemde ertelenmişlerin en uzağında...Ben Aşk'ı beceremedim sevgili...Ne Aşk'ı ne de sana Yar olmayı beceremedim...
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Suçludur Aşk
Düne kadar senin için kurduğum saatlerimi susturdum, zamanı durdurdum...Sensiz gelen zamanlara ihtiyacım yok aslında sana da yok...
Bugün kendim için yenilikler yaptım mesela ilk defa kahvaltımı yalnız yaptım, senin adına bir şeyler karalamadım mesela.İlk defa hayatımda yoktun mesela...İlk defa yokluğunun verdiği tarifsiz acıya aldırmadım, yok saydım seni...Olmamış saydım...
Paltomu giydim, merdivenleri zıplayarak atladım o kadar yoktun işte...Bir ''Merhaba'' dedim komşuma, ordan-burdan konuştuk ayak üstü, seni sordu sonra...Sustum...Cevap vermedim, verecek cevabım da yoktu çünkü...Kendime geldim derin bir sessizlikten sonra...''Bitti'' dedim sadece bitti, ''Artık o yok'' dedim ''Olmadığı kadar yok...''
Biliyorum sevindiğimi düşündü...Oysa bilmiyordu içimde bir matem vardı...Ve ben seni yok saymıştım, hiç olmamış saydım...
Gün yine aynı gündü, yapılacak yığınla işlerim vardı.Önce seni soracak olan bütün dostları aramam lazımdı.Şimdiden sensizliğe alıştırmışken kendimi, zamanı durdurmuşken sensizliğe, yok saymışken seni; seni sormamalarını istemeliydim.Sonra da sıkı sıkı hayatın akışına kapılmalıydım.Kapılmalıyım ki bu yalana kendimi alıştırmak çok daha kolay olsun...Vakit kaybetmemeliydim.Susturmalıydım her şeyi, kulak asmamalıyım kalbimin can çekişlerine...
Yok saymalıyım seni yalan olsa bile...
Bugün kendim için yenilikler yaptım mesela ilk defa kahvaltımı yalnız yaptım, senin adına bir şeyler karalamadım mesela.İlk defa hayatımda yoktun mesela...İlk defa yokluğunun verdiği tarifsiz acıya aldırmadım, yok saydım seni...Olmamış saydım...
Paltomu giydim, merdivenleri zıplayarak atladım o kadar yoktun işte...Bir ''Merhaba'' dedim komşuma, ordan-burdan konuştuk ayak üstü, seni sordu sonra...Sustum...Cevap vermedim, verecek cevabım da yoktu çünkü...Kendime geldim derin bir sessizlikten sonra...''Bitti'' dedim sadece bitti, ''Artık o yok'' dedim ''Olmadığı kadar yok...''
Biliyorum sevindiğimi düşündü...Oysa bilmiyordu içimde bir matem vardı...Ve ben seni yok saymıştım, hiç olmamış saydım...
Gün yine aynı gündü, yapılacak yığınla işlerim vardı.Önce seni soracak olan bütün dostları aramam lazımdı.Şimdiden sensizliğe alıştırmışken kendimi, zamanı durdurmuşken sensizliğe, yok saymışken seni; seni sormamalarını istemeliydim.Sonra da sıkı sıkı hayatın akışına kapılmalıydım.Kapılmalıyım ki bu yalana kendimi alıştırmak çok daha kolay olsun...Vakit kaybetmemeliydim.Susturmalıydım her şeyi, kulak asmamalıyım kalbimin can çekişlerine...
Yok saymalıyım seni yalan olsa bile...
-
- Üye
- Mesajlar: 141
- Kayıt: Cumartesi, Nisan 14, 2007 20:30
- İsim: Cihangir
- Konum: İstanbul
Re: Suçludur Aşk
Bu sabah yine aynı şekilde kalktım, yorgun... Omuzlarımda yine bi ağırlık vardı ,ama doğruldum yine.Belki de her sabahki gibi bir umutla. . . Gözlerimi açmaktan korkuyorum aslında hala uyanmaktan korkuyorum.Ama artık daha az acıtıyor, her sabah onu gözümü açar açmaz gözümün önünde görmek. "SEvmekten vazgeçmek" susarak onun adını anmadan hatta belkide anıları silmek yada "hatırlamaktan vazgeçmek". . . Gözlerinin içindeki yalvarırcasına haykırmayı hissetsin insanlar ki sussun değil mi? Konuşmasınlar ki onu sormasınlar ki ,yüreğin uyusun ,sen onu gözyaşı şurubunla uyut içine akıtarak gözyaşlarını ,yüreğinin en dibine . . .
Sonra yorucu bir gün daha her şey bitti gün açısından ama öteki gün yine her şeyin devam edecek.Bunu bilerek gir sıcak yatağına -onun yokluğunun soğukluğunu hissetmemeye çalışarak-...
Sonra yorucu bir gün daha her şey bitti gün açısından ama öteki gün yine her şeyin devam edecek.Bunu bilerek gir sıcak yatağına -onun yokluğunun soğukluğunu hissetmemeye çalışarak-...
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Suçludur Aşk
Yatağın diğer yanını boş görmek, sahibini yitirmiş öksüz kalan sandalyenin içler acısı tarafını görmek, telefonların sus-pus oluşlarına alışmaya çalışmak, her sabah baş ucunda duran birlikte çekilmiş bir fotoğrafa bakıp ''Günaydın sevdiğim'' deyip artık o baktığın fotoğrafa söylediğin aynı sözcüğün yerini yeni bir sözcüğün alması ''Mutlu ol sevdiğim, melekler seninle olsun her daim'' demek...Bir yanın eksik kalsada onun mutlu olduğunu düşünüp mutlu olmak aslında...
Şimdi ben sana diyorum ki; ''Mutlu ol sevdiğim, melekler yanında olsun her daim, elveda...''
Cihangir yorumuna yüreğimden gelerek bir yorumda ben yazmak istedim...Her aşk bir yerde bitiyor ve yerini ayrılıklar alıyorsa yaşanılan aşk adına her hüzün güzeldir...Aşk'ı öğreniyoruz işte...
Şimdi ben sana diyorum ki; ''Mutlu ol sevdiğim, melekler yanında olsun her daim, elveda...''
Cihangir yorumuna yüreğimden gelerek bir yorumda ben yazmak istedim...Her aşk bir yerde bitiyor ve yerini ayrılıklar alıyorsa yaşanılan aşk adına her hüzün güzeldir...Aşk'ı öğreniyoruz işte...
-
- Üye
- Mesajlar: 141
- Kayıt: Cumartesi, Nisan 14, 2007 20:30
- İsim: Cihangir
- Konum: İstanbul
Re: Suçludur Aşk
"Yaşanılan her aşk adına her hüzün güzeldir." doğru gerçkten de . . .
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Suçludur Aşk
Bana aşkı öğreten sevgili; kelebekler gibi kıpır kıpırken yüreğim, şimdi hüznün kapladı tüm bedenimi...Öğretmemişsin ki bana aşkın en yakan halini, ağır geldi bünyeme...
Uyumak istiyorum en çok, deliksiz uyumak.Günlerce, gecelerce uyumak...Sonra sana açmak gözlerimi, hasretlerini seninle dindirmek isterdim...Senin içinde olmadığın hiç bir şeyi görmek istemiyor gözlerim...En güzeli bu sanırım derin bir uykuya dalmak!
Sahi, gelir misin ben uyursam?
Günlerce, gecelerce, aylarca uyusam gözlerimi açsam yanıbaşımda bulur muyum seni yine eskisi gibi?
Biliyorum bulamam seni, kaybolup gittin bilmediğim diyarlara.Kızmıyorum sana kızmıyorum da; bana aşkı öğrettiğin gibi en yakan halini de öğretseydin ya da nasıl başa çıkabileceğimi...Yokluğuna alışmalı bu beden öyle veya böyle ama alışmalı...Susturmalıyım sana akan sözlerimi, dindirmeliyim yokluğuna ağlayan gözlerimi...
Acımı bile bu aşk adına yaşamalıyım adam gibi...Baş etmeliyim hasretinin dağıtan rüzgarıyla...
Bana aşkı öğreten sevgili; acınıda öğrenmeliyim kendi kendime!..
Uyumak istiyorum en çok, deliksiz uyumak.Günlerce, gecelerce uyumak...Sonra sana açmak gözlerimi, hasretlerini seninle dindirmek isterdim...Senin içinde olmadığın hiç bir şeyi görmek istemiyor gözlerim...En güzeli bu sanırım derin bir uykuya dalmak!
Sahi, gelir misin ben uyursam?
Günlerce, gecelerce, aylarca uyusam gözlerimi açsam yanıbaşımda bulur muyum seni yine eskisi gibi?
Biliyorum bulamam seni, kaybolup gittin bilmediğim diyarlara.Kızmıyorum sana kızmıyorum da; bana aşkı öğrettiğin gibi en yakan halini de öğretseydin ya da nasıl başa çıkabileceğimi...Yokluğuna alışmalı bu beden öyle veya böyle ama alışmalı...Susturmalıyım sana akan sözlerimi, dindirmeliyim yokluğuna ağlayan gözlerimi...
Acımı bile bu aşk adına yaşamalıyım adam gibi...Baş etmeliyim hasretinin dağıtan rüzgarıyla...
Bana aşkı öğreten sevgili; acınıda öğrenmeliyim kendi kendime!..
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Suçludur Aşk
Sen ki; kaç yangından çıkmış yaralı bir yürek.Ne acılar görmüş gözlerin, kaç kere ağlamış sebepsiz kuytular da.Bir bana ağlamak mı zor geldi sana?
İsyanlar ki; yüreğinin kişiliği asi senin, bir benim için mi karşı çıkmadın hayata?
Korkmazdın hiç bir şeyden, korkaklığı kendine yakıştırmazdın da bir beni sevmekten mi korktu yüreğin?
Neydi beni sende sevilmez yapan; seni koşulsuz sevişim mi, utanmadan-saklamadan gözlerine baka baka ''Seni seviyorum'' diyebilmem mi?
Vazgeçemediğim için mi senden bu olmayışlar, hiçe sayışlar...
''Nasıl olsa'' mı hep benli cümlelerinin başı.Sensiz olamadığımı bilmen mi benden kaçışın yoksa hep yanında olduğumu bilmen mi?
Neden bu gidişin benden, ben hep beklediğim için mi?Bir anlamı var mı beni sevmeyişinin.Ellere gitmek isteyişin neden.Neden benden kaçışın bir ben mi ağır geldim sana...Bir benim sevgimi taşımak mı zor geldi sana...
Her şey zor da kolay mı beni öldürmek göz göre göre sevdiğim...Hiç mi acımayacak yüreğin, hiç mi ağlamayacak güzel gözlerin...
Kolay mı atmak beni sensizliğin ateşine.Kolay mı hiçe saymak uğruna harcanan emekleri ve hiçe saymak o sihirli dakikaları...
Kolay mı yıkmak yüreğimdeki mabedini...Senin için atan bu kalbi ellerinle parçalamak kolay mı?
Söyle benim ol(a)mayanım; beni sevmek zor da ellerin olmak kolay mı...
İsyanlar ki; yüreğinin kişiliği asi senin, bir benim için mi karşı çıkmadın hayata?
Korkmazdın hiç bir şeyden, korkaklığı kendine yakıştırmazdın da bir beni sevmekten mi korktu yüreğin?
Neydi beni sende sevilmez yapan; seni koşulsuz sevişim mi, utanmadan-saklamadan gözlerine baka baka ''Seni seviyorum'' diyebilmem mi?
Vazgeçemediğim için mi senden bu olmayışlar, hiçe sayışlar...
''Nasıl olsa'' mı hep benli cümlelerinin başı.Sensiz olamadığımı bilmen mi benden kaçışın yoksa hep yanında olduğumu bilmen mi?
Neden bu gidişin benden, ben hep beklediğim için mi?Bir anlamı var mı beni sevmeyişinin.Ellere gitmek isteyişin neden.Neden benden kaçışın bir ben mi ağır geldim sana...Bir benim sevgimi taşımak mı zor geldi sana...
Her şey zor da kolay mı beni öldürmek göz göre göre sevdiğim...Hiç mi acımayacak yüreğin, hiç mi ağlamayacak güzel gözlerin...
Kolay mı atmak beni sensizliğin ateşine.Kolay mı hiçe saymak uğruna harcanan emekleri ve hiçe saymak o sihirli dakikaları...
Kolay mı yıkmak yüreğimdeki mabedini...Senin için atan bu kalbi ellerinle parçalamak kolay mı?
Söyle benim ol(a)mayanım; beni sevmek zor da ellerin olmak kolay mı...
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Suçludur Aşk
Elimi bağrıma götürdüğümde dokunabiliyorum belki sana ama gözlerimden yüreğime inen kilometrelerce damar kadar uzaksın bana...Yüreğimden gözlerime parıltı olana kadar, yollar eksiltiyor çehreni!..
Tebessümlerim eksikti hep benim, ömrümün bu anına kadar...Seni gördüm, bir süre daha bir yakıştı yüzüme gülüşlerim.Nerden bilirdim ki; yanımdayken bu kadar uzak olacağını ve meleği olduğum bir hüzün olup, yüzümün zerrelerinde kaybolacağını!..
Gözümün yaşı çoktur benim, çilem dolmaz, yolum yokluktur benim!..Seni ben eyledim, yolumun tozlarını üfledim, çilemi uzak farzettim!..Bir melek olup seni hüznüm ilan edip, canımı yandırmana hevesliydim!
Bu kadar canımı yakacağını nerden bilebilirdim!..
Tebessümlerim eksikti hep benim, ömrümün bu anına kadar...Seni gördüm, bir süre daha bir yakıştı yüzüme gülüşlerim.Nerden bilirdim ki; yanımdayken bu kadar uzak olacağını ve meleği olduğum bir hüzün olup, yüzümün zerrelerinde kaybolacağını!..
Gözümün yaşı çoktur benim, çilem dolmaz, yolum yokluktur benim!..Seni ben eyledim, yolumun tozlarını üfledim, çilemi uzak farzettim!..Bir melek olup seni hüznüm ilan edip, canımı yandırmana hevesliydim!
Bu kadar canımı yakacağını nerden bilebilirdim!..
-
- Üye
- Mesajlar: 51
- Kayıt: Çarşamba, Ekim 8, 2008 15:27
- İsim: nuray
- Konum: Hatay
Re: Suçludur Aşk
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.
Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.
Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.
Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.
Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.
Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.
Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.
Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.
O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.
O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.
Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.
Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.
Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.
Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.
Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.
Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.
İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.
Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.
Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.
Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canım ellerini tutmak isterse...
Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!
CAN YÜCEL
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.
Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.
Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.
Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.
Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.
Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.
Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.
Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.
O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.
O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.
Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.
Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.
Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.
Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.
Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.
Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.
İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.
Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.
Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.
Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canım ellerini tutmak isterse...
Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!
CAN YÜCEL
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Suçludur Aşk
Seni zamanın acımasızlığına bırakıyorum!..Kim isterse bu geçişten; tozlu raflar arasında sıkıştırılmış hayalini çıkartıp vefasızlığını öğrenebilir.Evet öylesine vefasızdın sen ama sevdi bir kere bu deli yürek seni.Bir çok şeye de göğüs gerdi.Değmedi işte, sonunda pes ederek aşk ringine havlu attım...
Aşk değildi suçlu olan, suçlu sana olan hislerimdi, yanlış olan masum görünen yüzünün perdesini kaldırıp ardındaki vefasızlığını görememekti...
Zamanın acımasızlığına yenil sende...Bak bakalım zaman ne kadar yüreğini sızlatır...''Nerde yanlış yaptım ben'' diyerek sorgulamaların seni pişmanlıklarına sevk eder nasılsa.Ne zamanki yüzüne yılların izleri düşünce; yalnız kaldığında kalp ağrılarının şiddetine maruz kalırsın ve anlarsın o zaman, keşkelerin seni alıp götürür mazinin en hazin karelerine...İşte o an görürsün ve anlarsın vefasızlığını...
Şimdi seni zamanın acımasızlığına bırakıyorum.Aşkı temize çekip yanıma aldım, içinde sen yoksun vefasızlığında yok...
Aşk değildi suçlu olan, suçlu sana olan hislerimdi, yanlış olan masum görünen yüzünün perdesini kaldırıp ardındaki vefasızlığını görememekti...
Zamanın acımasızlığına yenil sende...Bak bakalım zaman ne kadar yüreğini sızlatır...''Nerde yanlış yaptım ben'' diyerek sorgulamaların seni pişmanlıklarına sevk eder nasılsa.Ne zamanki yüzüne yılların izleri düşünce; yalnız kaldığında kalp ağrılarının şiddetine maruz kalırsın ve anlarsın o zaman, keşkelerin seni alıp götürür mazinin en hazin karelerine...İşte o an görürsün ve anlarsın vefasızlığını...
Şimdi seni zamanın acımasızlığına bırakıyorum.Aşkı temize çekip yanıma aldım, içinde sen yoksun vefasızlığında yok...
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Suçludur Aşk
Amansız bir hastalık gibisin hücrelerime yavaş yavaş yerleşen...Geçen her güne rağmen beni yavaşça bitiren bir hastalık gibisin.
Kızmıyorum sana, ah etmiyorum bile...
Ellerimde bir ayrılığın payından bir boşluk, gönlümde bir sevdanın yangınından arta kalan küller var...Ne kadar geçmesi için üflesem yaralarıma geçmiyor işte, azıyorlar inadına hemde çoğalarak, artarak...
Hani ''Üç günde geçer'' demiştiler ya; en çok bu koyuyor insana.Ateş düştüğü yeri yakar derdi büyüklerimiz!..Doğruymuş aslında...Ateş düştüğü yeri yakıyormuş, başına gelince anlıyor insan.Ateş gönlüne düştüğünde yakıyormuş en çok da...
Kalbimde yer eden çok oldu ama senin şu gönlümü yakışın bir başka!..
Amansız bir hastalık olmuşsun bende...Soluğumun kesildiğini hissediyorum.
Onca verdiğin acıya rağmen ne çok sevmişim seni; gözyaşlarım sana, hala sana akıyor...İntizar etmeye bile kıyamıyorum sana!..
Herşeyimi almışsın benden; umutlarımı, hayallerimi, emeklerimi, gönlümü, sözlerimi, satırlarımı, gençliğimi...Yine de kızmıyorum sana.
Elimde bir canım var; al senin olsun!..
Kızmıyorum sana, ah etmiyorum bile...
Ellerimde bir ayrılığın payından bir boşluk, gönlümde bir sevdanın yangınından arta kalan küller var...Ne kadar geçmesi için üflesem yaralarıma geçmiyor işte, azıyorlar inadına hemde çoğalarak, artarak...
Hani ''Üç günde geçer'' demiştiler ya; en çok bu koyuyor insana.Ateş düştüğü yeri yakar derdi büyüklerimiz!..Doğruymuş aslında...Ateş düştüğü yeri yakıyormuş, başına gelince anlıyor insan.Ateş gönlüne düştüğünde yakıyormuş en çok da...
Kalbimde yer eden çok oldu ama senin şu gönlümü yakışın bir başka!..
Amansız bir hastalık olmuşsun bende...Soluğumun kesildiğini hissediyorum.
Onca verdiğin acıya rağmen ne çok sevmişim seni; gözyaşlarım sana, hala sana akıyor...İntizar etmeye bile kıyamıyorum sana!..
Herşeyimi almışsın benden; umutlarımı, hayallerimi, emeklerimi, gönlümü, sözlerimi, satırlarımı, gençliğimi...Yine de kızmıyorum sana.
Elimde bir canım var; al senin olsun!..
-
- Üye
- Mesajlar: 122
- Kayıt: Salı, Aralık 16, 2008 15:27
- İsim: said
- Konum: İstanbul
Re: Suçludur Aşk
Ne kadar geçmesi için üflesem yaralarıma geçmiyor işte, azıyorlar inadına hemde çoğalarak, artarak... süpersin yüregine saglık...
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Suçludur Aşk
Okuyan gözlerine sağlık Said, sağolasın...
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Suçludur Aşk
Sensiz bir güne uyanmak uyanmaların en kabusu.Bir yarım ''Merhaba'' diyor sensiz gelen sabaha.Diğer yarım sızlıyor...
Her zaman dinleyip ayağımla temposunu tuttuğum o şarkı şimdi kederli geliyor bana.Öyle ya; sen yoksun, hatıralar var...
Her şeyi aslına dönüştüren bir ateş var yüreğimde!..Gözyaşım çoğalıyor bir kalp yangınından.Diğer yarım üşüyor...
Belki de biraz üşümeliyim, seni böyle de sevmeyi öğrenmeliyim...
''Bak gözlerime Ey Sonbahar; yar gitti ellerimden, ben kalan yarımla yine sana geldim!..''
Her zaman dinleyip ayağımla temposunu tuttuğum o şarkı şimdi kederli geliyor bana.Öyle ya; sen yoksun, hatıralar var...
Her şeyi aslına dönüştüren bir ateş var yüreğimde!..Gözyaşım çoğalıyor bir kalp yangınından.Diğer yarım üşüyor...
Belki de biraz üşümeliyim, seni böyle de sevmeyi öğrenmeliyim...
''Bak gözlerime Ey Sonbahar; yar gitti ellerimden, ben kalan yarımla yine sana geldim!..''
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Suçludur Aşk
Seni tarihlere gömerek fosilleşmeye terk ediyorum, bilesin!..Kronometreyi başlattım, zaman aleyhine doğru akmaya başladı bile...
Senden nefret ediyorum demek isterdim ama nefret de bir duyguydu.Sana içimde tercüman olacak hiç bir duyguya yer kalmadı.Öldürdün sana dair içimdeki bütün duyguları...
Belki de sana verilebilecek en büyük ceza bu olduğunu düşünüyorsun ama inan bana yanılıyorsun!..Sana verilebilecek bir cezayı da hak etmiyorsun.Seni nefret denilen duygudan bile azad etti yüreğim...
Günahların dağlar gibi birikmişken önümde; seni sadece bir gözyaşıyla uğurladım ve sadece sana inanmış harcanan ömrümün acınası halini düşünerek kendimden nefret ettim!..
Gözyaşım bana benden bile yakınmış, anladım!..
Şimdi bütün kapılarımın mührünü vurup, aralık dahi kalmayacak bir şekilde senin üzerine kilitliyorum...Şiddetim cömerttir, bilirsin!..Sularım durulmaz, fırtınam dinmez benim...
''Sözlerin hançer gibi saplanıyor yüreğime'' deme!
Hançer; taş kesilmiş yürekleri zedelemez bile!..
Git artık, seni günahlarınla birlikte tarihler yargılasın ve Allah affetsin...
Senden nefret ediyorum demek isterdim ama nefret de bir duyguydu.Sana içimde tercüman olacak hiç bir duyguya yer kalmadı.Öldürdün sana dair içimdeki bütün duyguları...
Belki de sana verilebilecek en büyük ceza bu olduğunu düşünüyorsun ama inan bana yanılıyorsun!..Sana verilebilecek bir cezayı da hak etmiyorsun.Seni nefret denilen duygudan bile azad etti yüreğim...
Günahların dağlar gibi birikmişken önümde; seni sadece bir gözyaşıyla uğurladım ve sadece sana inanmış harcanan ömrümün acınası halini düşünerek kendimden nefret ettim!..
Gözyaşım bana benden bile yakınmış, anladım!..
Şimdi bütün kapılarımın mührünü vurup, aralık dahi kalmayacak bir şekilde senin üzerine kilitliyorum...Şiddetim cömerttir, bilirsin!..Sularım durulmaz, fırtınam dinmez benim...
''Sözlerin hançer gibi saplanıyor yüreğime'' deme!
Hançer; taş kesilmiş yürekleri zedelemez bile!..
Git artık, seni günahlarınla birlikte tarihler yargılasın ve Allah affetsin...