Suçludur Aşk

[SERAPben]

Karşı tarafın çabaları ırgalamaz beni işte.Bu aldatma konusunda gururu elden bırakmayıp çok gaddar olurum yani arada çocuk olsa bile farketmezdi.Ki en vahimi zaten bu çocuk var ve sadece bir insanı aldatmıyorsun hem çocuğunu hem eşini hem kendini, ne hazin!..Neyse bu konu uzar gider böyle, dilerim hiç birimiz böyle birşey yaşamayız!..

[SERAPben]

Güçsüz dermansız kalıyorum.İçimdeki fırtına dinmek bilmiyor.Kelebeklerim ölüyor sanki birer birer...Çığlık çığlık haykırsam diyorum, döksem içimi...''Sus'' diyor gönül, sus...

Gözyaşıma karışıyor yağmur.Mis kokan toprak yerine artık hüzün kokusu bürüdü ortalığı...Sevgililer yürüyor önümde.Kıskandım desem YALAN!..Bağırıp çağırmak istiyorum neden benim sevdiğim yanımda değil?Neden adımlarım yapayalnız? Neden? Söyleyemiyorum...''Sus'' diyor gönül, sus...

Dostlar gelip geçiyor benden.Sıralamak istiyorum soruları ardı sıra.Beni gerçekten seviyor musun? Acı günümde de yanımda olur musun? Karanlığıma güneş, umutsuzluğuma umut olur musun? Beni sever misin? Gerçekten sevebilir misin? Olmuyor, düğümleniyor dilim...''Sus'' diyor gönül, sus...

Dünya...Yalan dünya; Aşk da senin olsun herşey de...Genç yaşıma aldırmadan ne kadar da yorgun düşürdün ruhumu...Ah yalan dünya bıraksana beni, tutmasana karanlık kuytularında...
İçim ''Çığlık'' dışım ''Suskun''
''Sus'' diyor gönül yine, sus!..

[SERAPben]

Bugün ne haldeyim bilemezsin...
Ha denince unutulmuyor yaşananlar.Ha deyince söküp atamıyorsun.
Ben böyle yaşamayı seviyor değilim ama olmuyor işte!..

Bitmiyor
Ben sessizim
Sen sessizsin
Bizi tanıyanlar sessiz.

Galiba sen hariç herkes korkuyor bu sessizlikten...Şimdi hiç tanımadığım, hiç ihtiyacım olmayan acılar yaşıyorum tarifsiz!..Beynimde sorular harmanı, ruhumda hak etmediğim acılar...
Her gün bir soru soruyorum kendime NEDEN...
Bitti sandığım anda dikiliyor karşıma, tanıdık sorular yeniden sorularım sorularla boğuluyor ben gibi nefessiz...
Anlayacağın hiç iyi değilim!..

Unutursun diyenlere inat büyüyor içimde hasretin...Değmez diyenlere inat canım acıyor...
Ne haldeyim hiç bilmiyorsun, sana dön de diyemiyorum.
Sözlerin bana ağır...

Gözlerimde buğulu bakışlarımda ötelerin solukları, hayal kırıklığı, sessizlik.
''Bitti'' dediğin gün benim bitişimdi oysa...
Sormaya cesaret edemediğim bir sürü nedenler...Ölüm gibi feveran ediyor sevdan.Ölüm gibi ıssız...
''Yüreğin nasıl? '' diyenlere tebessüm ediyorum...Oysa içimde poyrazlar, acı kış haykırışları, boynu bükük sonbaharlar, kirpiklerimde sıcak çiğ taneleri...

Anlayacağın yıkılıyor üstüme kış gibi sevdan...
Kırağı vurmuş toprak gibi hasretin...
Bugün ne haldeyim inan bilemezsin!..

[SERAPben]

Sana hiç birşey yazıyorum şimdi...
Hiçbir yere gidiyorum...kocaman sessizlikleri olan...Üzgünüm sonu yasaklı heveslere kurban ettim seni...Sana hiçlerimi yazıyorum...

Dünlerimden gelip vicdanımın sessizliğinde sancıyan leş kokulu umutların yakarışlarına inat...Sığınağım...Bir isyan, bir sızı.Ya sen olmalıydın ya da hiç bir şey!..

Gözlerini keşfediyorum yeniden, yağmur içlerinde ağlamaklı sevişirken ve sen...sen...adımı koy sevgili...Yalan cümlelerine katmadan beni!..
Dilleri mühürlü haykırışların vakitsiz intaharları saklı hep ben yanımda, sağır sevdaların vurdum duymaz yakarışları sensiz bir rüzgar soluğumda...

Sana hiçlerimi yazıyorum...Tabiri bir sevda...Bileklerimi kestim sana, aktı hüzün yüklü gece...
Sen sevmeyi bilir misin...
Anlıyorum...yok artık bizim için, kendini başkalarına adamışken sen...
Bana aşkı fısıldamıyor artık seni, senliğinle, gerçekliğinle...
Öyle ihtiyacım varki...
Keşke, keşke...

Gittin...
Sarhoşum...
Bir zamanlar diye başlıyorum söze...
Senin için bişeyler yazmaya...hiçbir yere gidiyorum, kocaman sessizlikleri olan...
Toparlayamıyorum...
Söyleyecek söz yok, cümleler devrik, manasız serzenişlere gebe gece...Ağır ağır terkediyorum yüreğinin cevapsız yıkıntılarını
Çünkü bilirsin ki; yaktığım tüm ateşleri sen söndürdün...Adımı koyamadan sevdamı öldürdün...

Sana hiçbir şey yazıyorum şimdi...
Sana hiçlerimi yazıyorum sevgili...
Yine de uzaklaştıramıyorum kendimi;
Acınası sevdandan, kendimden
Görüyorsun işte!..

[SERAPben]

Saat kaç oldu hala gelmedin ayrılık.Altüst oldu hayatım...Ünlem ve soru işareti dolu.Ne virgüle yer kaldı bazı şeyleri ayıracak, ne de nokta bir şeyleri bitirecek...

Hayatımı kapamışım noktalama işaretlerine ve kalbimi yabancı sevmelere!..İstemiyorum artık kimseyi, gelemedin hala ayrılık!..Bak saat yine aynı zamanı gösteriyor.Bu sefer günlerden cuma, ay yine eylül, saat ayrılığa 10 var yaklaştın mı ayrılık.Geliyorsun demek.Artık bitme vaktimiz geldi.Ne kadar sevsekte bitmeli...

Yak canımı ayrılık!..Hadi durma üz beni.İzin verme onun üzmesine daha fazla, sen üz son kere.Onunla üzülmektense onsuz üzülmeyi yeğlerim.Çok canımı yakmadan öldür onu içimde.Hadi bitir bizi de ayrılık!..Gözlerim kurudu ağlamaktan.Son damlalarım olsun bunlar gel!..

Vaktimiz gelmiş olmalı.Bir sızı başladı kalbimde!..Kanıyor içten içe...Geldin galiba ayrılık, kalbim bir buruk çarpar oldu.Yoruldu yıllar sonra ilk defa.Bir bitkinliktir çöktü...Yaklaş biraz daha ayrılık, gel al avuçlarımdan bu aşkın güvercinini de kopar at bir kenara.Değmeyen aşkların sonu gibi olsun onun sonuda...

Bu arada unutmadan, sağol ayrılık.
Canımı acıttın ama bitmeliydi artık.Ellerine sağlık!..

[SERAPben]

Bitti sanmıştım, unuttum demiştim, ömrümün geri kalanını sensiz geçirebileceğim fikrine bile kendimi inandırmıştım!..

En büyük yalan, insanın kendine söylediği yalanmış, geç anladım!..

Kaleminden çıkan birkaç cümleyle gözlerimin karşılaşması, yüreğimin seni yeniden hissetmesi, beynimin içine kazınan kare kare fotoğrafların ve kalabalıklar arasında yaşadığım başıboş dalıp gitmelerim!..

Seninle yaşadığı bir günü, tüm geçmişine ve geleceğine denk tutan bir ruhu, mahşere kadar taşımak zor gelecek biliyor musun?

Öyle ya; bir yağmur da, bir göl kenarında, gözlerinden içtim yağmur ve gece kadar yoğun şarabı ben!..

Gece senin derinliğindir ben de, yağmur benim yüreğimin sağanakları...

Aklıma düşmeye gör, en fırtınalı denizde yolunu kaybeden en acımasız dalga olur bakışlarım...Dalgalarımın kayalıklarla buluştuğu an çıkan sesleri duymanı hiç istemem!
Canı çok acıyan bir deniz ağlıyor dersin eminim...

Seni özledim, anlıyor musun, özledim!..

Gördüğüm her kuşun kanadına gözlerimi koyuyorum, bulunduğun diyarlara gelirler de seni görürler diye...

Sana ''yar'' diyorum, ''yaralarım'' kanıyor...
Sana ''yara'' diyorum, tüm sözlerimin öznesi oluyor ''yar'a''...

Yar'a giden yolda kocaman bir yaram var!
Ne diyeyim,
Yara yardansa akan kanım değil,
Onun için gözümü bile kırpmadan verebileceğim canımdır!..

[hoca1982]

Yok aşka suçlusun dedim hayır değilsin!!
Hey aşk!!Sen suçlu olamazsın sen yüklemedin bize bu tür duyguları...
Sen bize yaşamanın anlamını sevgiyi gülmeyi ve ağlamayı öğrettin.Senle başladı hayat ve devam edecek.Senin olmadığın yerde benim ne işim var..
Hey aşk!
Ben artık mutluyum ya da öyle sanıyorum.Olsun en azından gülüyorum

[SERAPben]

Küçük, yaramaz Eros'un kalbime doğru hedef saldığı ok'un dan nasibimi almaksa payıma düşen; varsın olsun ey AŞK...Razıyım seni acısıyla, tatlısıyla yaşamaya...Ve razıyım dilime dolayacağın sitemlere yada bana yaşatacağın mutluluğa...Ey AŞK sana suçlusun diyemiyorum düzenimi bozmaya kalksanda...Yaşatacağın heyecanını özledim ve hayatıma değer katacağın yari!..Ey AŞK ben seni ilahi bir duygu bilirim cihanda ve bu yüzden sitemlerim sana değildir, alınma; hislerim sana olan susuzluğumdan olsun...

[hoca1982]

Haklısın be serap...Gelsin ve beni mahvetsin bakalım tatlı tatlı Sana olabildiğimce yakın olmak istiyorum aşk sen iyi ki varsın be

[berin]

Yüzünü aradın sen hep,
en çok sevmek isterken bile...
Bir bulsan yüzünü,
bir bulsan,inasanlara dağıtılmış hasretini
istediğin gibi sevecektin...

Oysa utandın;utandın,kendin oldukça
En çok severken bile
sevdiğinin gölgesine girdin bu yüzden...
Ne söylesen hep eksik kaldı.
Sahipsiz utancın gibi,
eksik kaldı...

Delice sevmeyi istedin aslında sen
ama ne zaman bölye sevsen,
deli sevgini senden çaldılar...
Ne zaman söylesen sevgini;
seni,böyle,
yüzünü ararken bıraktılar...

Kıstın ateşini,küçülttün kanatlarını,
çekildin en arka odana...
Gölgerini bıraktın pencerelere.
Ah! Bu hayattan sana kalan,
sadece deli sevgini özlemekti...
Sana kalan,
bu hayatta kendini delice özlemekti...



DELİ SEVGİNİ ÖZLEDİN/CEZMİ ERSÖZ

[SERAPben]

Şairin kalemine sağlık teşekkür ederim Berin paylaşımın için...

[berin]

"Yalnızım..."
Bunca acı tek bir söze nasıl sığabiliyordu...
Aldım bu sözü dudaklarınızdan,
saplayıp kalbimi onunla parçaladım...

O söz ki;
rengi yarım kalmış aşkların tarifsiz esmerliğine kaçıyordu...
O söz ki;
saplandıkça kalbimin her bir parçasına yüzünü yeniden çiziyordu...

Şimdi çimde binlerce yüz oldun...
Şimdi içimde binlerce sen oldun

ŞİZOFREN AŞKA MEKTUP/CEZMİ ERSÖZ

[SERAPben]

Aşk'ı oyun sandık seninle.Asaletini bozarak biz Aşk'a yazık ettik...Vebalini hep ona yükleyerek biz, kendi suçumuzu örtbas ettik.Özrümüzü bile etmeden Aşk'tan özür dilemenin ne kadar zor olduğunu düşünerek kaçtık, gurur saydık güya;sığındık kendimizce limanlarımıza...

Kendimizle daha yüzleşmeyi öğrenmemiş küçük, yaramaz çocuklar gibi davrandık hep.Yıprattık ne varsa, dağıttık herşeyi, yaktık, yıktık ama yıprandık...
Kendi duvarlarımızı örerken biz; özür dileyen mi yoksa affeden mi daha saygındır diye soramadık bile kendimize...Kaçtık...
Oyun sandık Aşk'ı, yüzümüze gözümüze bulaştırdık...
Hata yaptık!
Oyun sandık Aşk'ı, ama oyun bitti dedik utanmadan...
Hata yaptık!
Yaptıkça da dibe battık...

Biz Aşk'ı beceremedik sevgili...Ne Aşk'ı, ne de Aşk'tan özür dilemeyi beceremedik...
Oyun sandık, oysa başlamadan oyun bitti dedik utanmadan!..

[SERAPben]

Susuyorum...Umuda açılan tüm kapılarımı kapatıp, ıssız bir köşede karanlığa gömülüyorum!..

İçimde bir kız çocuğu var, duyuyorum sesini...
''Hadi gel, oyna'' diyor,
''Ben artık oynayamam'' diyorum
Sesi uzaklaşıyor...

Uyanıyorum...
Yine karanlık, yine sessizlikteyim.Kapılarımı açan olmamış, hala kapalıyım!..

Aklıma bir cümle geliyor, kimbilir nerede okuduğum,
''En büyük acılar bile 21 gün sürermiş!''
Bu kaçıncı 21 gün? Neden hala devam ediyor? Neden 21 gün ve bu 21.gün neden gelmedi bana hiç?

Sorular soruları kovalıyor ama ne bir cevap ne de değişen birşey...

Kalp yas tutar(mış),
Göz yaş tutar(mış),
Aşk tutulmaz(mış).

Bende tutamadım Aşk'a dair umutlarımı odalarımda...Onlar açık kapılardan çıktı gitti ve ben sadece kapıları kapatabildim arkalarından!..

Susuyorum...
Bütün beklentilerimi asık bırakıp havada,
Karanlığın çığlıklarında,
Sensizliğin sessizliğinde uykuya dalıyorum...
Bir ses olsa, uyansam!..

[SERAPben]

Önüm, arkam, sağ'ım, sol'um simsiyah...Yürüyorum boylu boyunca...
Bir şey var gece de...
Yıldızlarına tutunduğum gökyüzü ağlıyor sanki...

Dalgalar savuruyor çığlıklarımı, bir o yana bir bu yana...Acıtan ne varsa yüreğimi, rüzgara karışıyor...Yalnızlığa sürgün gözlerime, hüzün dokunuyor gecelerde...Bir yokluğun var buralarda, bir de sonu olmayan yağmurlarım.Şimdi, buram buram sensizlik kokan bu sokaklarda yokluğuna mı karışmalıyım?

Sus yüreğim sus!
Ben seni dinlemiyorum...

Yokluğun varken varlığına yanaşmıyor ki kelimelerim...Üşüyor duygularım sensiz.Yamanlı hayallerimin içinde kayboluyorum.Bir hayale ağırlığınca kırgınlık yüklüyorum.Bir gecede, bir yaşam dolusu gözyaşı saklıyorum...

Sus yüreğim sus!
Ben seni dinlemiyorum...

Yırtıyorum eskimiş özlemlerimi, çıkarıyorum ceplerimden silüetini...Yüklüyorum sensizliği ardıma ve yine yürüyorum boylu boyunca...

Sus yüreğim sus!
Ben seni dinlemiyorum!..